HEM NASIL...DELİCE...

zirveleri seven kartallarý vardý sevdiðimin
gönlü
onlarýn dolandýðý doruklar gibi yüce

gözü dolardý
içi sýzlardý
yüzüme dalýp gittiðinde

yollarý seven seyyah gibiydi sevdiðim
hiç bilemedim güzergâhýný
menzili ne

nedense
hep çýð düþerdi de uzardý mesafeler
ne zaman yönünü bana çevirse

yýldýzýna aþýk hilâli vardý yârimin
avuçlarýnda üçlerdi de býrakýrdý avuçlarýma
öpüp baþýma koyardým
gülümserdi
geri alýr da elinle takardý göðsüme

aðacýn yapraðýný
gemisi batanýn salýný sevdiði gibi severdi beni

dertlinin dermâný
bülbülün gülistâný sevdiði gibi severdim onu

hem nasýl
delice

...


"aðlatmak kolay" derdi " zaten aðlayan Leylâ’yý"
ve nasýl inanýrdým sevgisiyle güleceðime

ne oldu da
dilemmâlara

ne oldu da
muammâlara

ne oldu da
murabbâlara döndük
destan yazarken sevdâlara

ölsem
inanmazdým gideceðine

...


þimdi uzak bir seyyareden seyreder gibi maziyi
küllenmiþ bir yangýnýn harlanmaya teþne ateþiyle
özlemek kaldý elimde

oysa
Mecnûn’un çölü
efendinin sadýk kölesini sevdiði gibi severdi beni

sultânýn kulunu
kulun sultânýný sevdiði gibi severdim onu

hem nasýl
delice...


CEYDA GÖRK
19 EYLÜL 2008
Sosyal Medyada Paylaşın: