(3) HOMER

Ne anlarým þimdi ben,
binlerce Yüz-Yýl önce söylenen
Bilge’nden
Homer?

Bilirmisiniz?;
"- Ýlyada’nýn öztürkçesi, Þiir-Þair olduðu?"

Köroðlu’yum, Dadal’ým ben.
Aþýk Veysel, Yunus Emre.
Birde,
Hoca Nasreddin, Hektor, Homer.
Daha niceler; ;
"- Ben, önemli deðil. "Biz" ile varýz" deyip,
Anadolu-Destaný’na-Gömülü’ler

Bakýn;
"- Bilirmisiniz, neyi anlatacaðýmý? "
"- Yoook?" dermiþ Ahali.
"- Ne bilmediðinizi bile, bilmiyorsunuz.
Ben niye anlatayým, size?"
der,
çeker gidermiþ, evine.

Fýkra bu;
"- Biliyoruz" diyelim, demiþler.
"- Biliyorsanýz, niye anlatayým tekrarý?"
Ýner kürsüden, gidermiþ yine.

Ahali Kurnaz, biraz;
"- Biliyoruz" desin yarýmýz. Gerisi;
"- Bilmiyoruz! "
Eyvah!
"- Bilenler, ’miyenlere anlatsýn.
Haydi bana Eyvallah!"
olurmuþ cevap.

Homer derki bu bilge’ye, yada Destan;
"- Bilmemek önemli deðil. Bilmeyi istemek, marifet.
Masalda olsa yada Tarih, kýssadan Hisse ve de Fýkra.
Ýsteyerek yiyeceksin sunulaný, zorla deðil.
Bilgi’de Gýda gibidir. Ya doyar, ya dolarsýn.
Artan Dýþký’dýr, fýþkýrtýlýr geriye."

Nasreddin’in Öðütü ise,
’miyenlerime;
"- Yutma Lokmayý, rahat. Çiðnede tadýna bak, bil.
Beðenmediðinide tükür-at, Geveleyeceðine !
Baþkasýnýn gevelediðini de yeme!"

Düþünüyorumda þimdi ben;
"- Acep, Yüzyýl öncesi Bilge’ler,
bizden dahamý Cahildiler?



Sosyal Medyada Paylaşın: