Bana hiç eskimeyecek bir söz söyle
Söyle ki düþeyim yýldýzlardan
Gözlerinin uçurumundaki zehirli sýrra
Ya sabrý öðret aklýma
Ya da çýk aklýmdan bir çýrpýda
Veda etmedi gönlüm gözlerinin buðusuna
Çünkü gözlerin hala kirpiðimin arasýnda
Bana masum pembe bir yalan söyle
Öyle inanmaya ihtiyacým var ki
Söyle ki bileyim ölüm siler mi geçmiþimi
Ya da ben geçermiyim ölümü bir kalemde
Silebildiðim gün seni düþlerimden...
Ahh..!
Yalan de bana yalan de
Tüm yaþananlar en az bir rüya kadar yalan.
Öyle eskittim ki bakýþlarýmý son umutlara
Gözyaþým aðýrlaþtý kurumuþ pýnar misali
Yol ararken akmak için yüzümdeki çizgiler arasýnda
Ve günahsýz bir mendil kaldý gidiþine sallanan
Dumaný kaybolana dek o eski geminin ardýndan.
Þimdi yalan de bana yalan de
Tükenen yýllar yalan de.
Aslýnda "hoþçakal" derken bana asla dönmeyeceðini
Bu alnýma kondurduðun son busenin
Bir veda kurþunu olduðunu bildiðin yalan de.
Öyle öldürmek istemedim seni de bana
Ýnanmaya çok hazýrým pembe bir yalana.
Ne olur bir martý gibi süzül baþ ucumda
Ve akþam simidinin son lokmasýný paylaþmaya gel
En aç olduðum sevmelerinle doyurmaya geldiðini söyle.
Ömrün son nefesini birlikte alalým de.
Bana hiç tükenmeyecek bir sabýr söyle
Ýçinde hasret olmayan alfabelerle öðret
Ve ölüm sussun kavuþamayanlarýn vaktinde
Toprak titrer yalnýz bir ruhu sarmalarken deðilse.
Bana hiç eskimeyecek bir söz söyle
Ýçinde veda olmasýn...
-En aðýr ölüm alnýndan bir buse ile vurulduðundur-
-Adýna "hoþçakal" denen bir kurþunla rus ruletinde-
SELMA PEKÞEN