İHTİYAR
Bir ihtiyar gördüm,
Yaþlý mý yaþlýydý,
Çileli yolda yürüyordu,
Bastonunu güçlükle bastýrarak,
Ayaðýný zor kaldýrýyordu.
Fazla yol kat edemeyen ihtiyar,
Bir arabanýn yanýnda kaldý,
Derken ellerini arkasýna attý,
Yolun derinliklerine daldý.
Gözleri hayat dolu ihtiyar,
Bu haliyle gözüküyordu pek bahtiyar.
Yolun sol tarafýný takip ederken,
Göz gezdiriyordu dükkânlara.
Duran arabalar onun duraðýydý,
Bir yudum nefes alabilmek için,
On metrelik yerde, on kere durdu,
Her adýmda bir of çekerek oturdu.
Arabalar çarpar endiþesiyle,
Çarçabuk giden ihtiyar,
Kör bir sokaða döndü,
Derken gözden kayboldu.
Gözden kaybolan ihtiyarýn endiþesi,
Beni çok düþündürdü, onun ani gidiþi…
Evine vardý mý, varamadý mý?
Bir araba çarptý mý, çarpmadý mý?
Ýhtiyar, yoluna devam ededursun,
Beni bu endiþeden kim kurtaracak?
Benim gönlümü kim rahatlatacak?
Biz de yaþlanýnca, böyle olmayacak mýyýz?
Onun, bunun gözüne bakmayacak mýyýz?
Yardýmseverden medet ummayacak mýyýz?
Gençler! Ýhtiyarlarý hep sevip koruyalým,
Onlarýn yardýmýna her zaman koþalým…
29 Aðustos 1992
Ýstanbul
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.