Bir gece alýp baþýný çekip gitmeli bu þehirden
gecenin parmaklarýndan sýzarken karanlýk
þafak sökmeden
kimseler görmeden
dönüp bakmadan ardýndaki uçurumlara
alýp sýrtýna dertleri, kederleri çekip gitmeli bu þehirden
bir gece çekip gitmeli bu þehirden kar yaðarken
yorgun ve yalnýz ama kararlý
bilinmez uzaklara yelken açmalý
insanlardan uzak yerlere
denizi mavi bir adaya mesela
ya da ýssýz bir daðbaþýna
bütün anýlarý yakýp
bütün köprüleri yýkýp
aldýrmadan önündeki uçurumlara
dönüp bakmadan geride kalanlara
takýp koluna gölgeni
yüreðini de alýp yanýna
aðlamadan
sessiz
sedasýz
vedasýz
yüzüstü býrakýp anýlarý.
alýp baþýný çekip gitmeli bu þehirden
çekip gitmeli bu þehirden kar yaðarken
insanlardan uzak bir yere gitmeli
uzak bir daðbaþýna mesela
ya da denizi mavi ýssýz bir adaya
ay þavký vurduðunda sulara
bir ceylanýn ruhu kadar özgür olmalý ruhun
her gece yýldýzlar dökülmeli üzerine
gözlerinde doðmalý güneþ
kuþ sesleriyle uyanmalý her sabah
çiçeklerin kokusu doldurmalý içini
kirli, ucuz iliþkilerden uzak
gökkuþaðý renginde bir damla huzur bulmalý insan
bir gece alýp baþýný çekip gitmeli bu þehirden
bu kirli hayatý sevgi yoksullarý ve onursuzlara býrakýp
kapatýp kapýlarý, sürgüleri de çekip
hüzünlü bir gülüþ serperek odalara
dýþarý çýkýp bir sigara yakmalý önce,
gökyüzüne savurmalý dumanýný
sonra yürümeli sokaklarda nereye gittiðini bilmeden
uykusuz geçen bir gecenin ardýndan
yorgun, yaralý ve yalnýz ama kararlý
örtüp üstüne geceyi
yýldýzlarý da alýp koynuna,
vurup sýrtýna yalnýzlýðýný çekip gitmeli bu þehirden