kavruk topraklara ölüler serpiliyor bir avuç kum gibi savruluyor çöllerde patiksiz bebelerin kanlý kundaklarýndan ki kefenidir insanlýðýn kanadý yaralý barýþ güvercinleri havalanýyor gökyüzüne
ak-pak ruhlarý el sallýyor canavar medeniyetinin çipil gözlerinden geçerken üzüm gözlü çocuklar el ele oyun gibi sevinerek giriyorlar cennete
zeytin dalýna ihtiyacý yok dünyanýn kimsenin kimseye uzatacak sýcak eli yok barýþ niyeti yok kimsede boyalý bir paskalya yumurtasýydý yaþamak
hürriyet hiç olmamýþtý belki de
ey... ahali ! sunturlu debdebeler anfisinde tumturaklý yalanlar komedyasýnýn son temsili bu bu oynanan son perde
izlerken katýla katýla gülen gülmekten ölen demokrasilerin intikamýdýr asl’olan kutsandýðýný çoktan unutmuþ yürekler sürünüyor yerlerde
insan denen mahlûkun aczidir iyice bakýn bakýn da görün madalyonun öbür yüzü yok ikisi de birdir bu iðrençlikte
çelik zýrhlara bürünen gül verenlerdir onlar kanlarý paslanmaz namlulardan içenlerdir
bakýn kendi cehennem çukurlarýný nasýl da kazýyorlar iþtahla vaadedilmiþ topraklarýn ütopyasýnda kinle büyüyecek kan çiçekleri dikiyorlar ceset elleriyle
hep kanlý mýydý bu haç bu sefer bunca uzun muydu asýrlara asýlan yenilgilerle sürüklüyorlar hayaletlerini kopan kuyruklarý selamlýyor alayýný kesildikleri yerlerde
ey... ahali ! sunturlu debdebeler anfisinde tumturaklý yalanlar komedyasýnýn son temsili bu bu oynanan son perde...
ceyda görk 7ocak 2009__ 21.09 Sosyal Medyada Paylaşın:
Ceyda GÖRK Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.