saat yirmi dördü iki kere vurdu
döndü zaman kendi ahengine
bilinen tekmil acýlar
baþka bir sûrete büründü
çok aðladý rüzgâr
hak edilmemiþ aðý çiçekleri hürmetine
gökçekimi bitti, taþtý sarnýç
sabýr gibi…
þimdi içte satlýcan
tüm beden yoz bir düþe teslim
söylendi söz
güyâ aþka malzeme
tüm gülüþler eðretiydi kirli yüzlere
ahlâka karþý
baþkasýyla basýldý evren
sustu…
ve edebini yitirirken gece
namus bir çarþafa döküldü
tüm þarkýlar baþladýðý yere geri döndü