Saygý ile kime doðru eðilsek
Baþýmýza þah oluyor gardaþým
Yavuz gibi çatýk kaþlý deðilsek
Dilimizde âh oluyor gardaþým
Gönül denen nazargâh-ý ilâhî
Her sinede kýrýlgan bir sürahi
Özen ile sulansa da gül dahi
Gâh soluyor... gâh oluyor gardaþým
Ahsen(!) kulun aþikâre saptýðý
Sözleriyle çeliþiyor yaptýðý...
Dili zikir çeker iken, taptýðý
Bir cemal-i mah oluyor gardaþým
Akçe ile ölçülüyor din iman
Gençlerimiz iblise er, eleman
Süslümaným âfet-i cân el aman
Bakýþlarý þuh oluyor gardaþým
Cahil geçmiþ ulül’l emr’in yerine
Alýcý yok âlimlerin terine
Üzerine cübbe giyip, ser’ine
Sarýk takan þýh oluyor gardaþým
Dalýp ândan haz almanýn düþüne
Takýlmýþýz yelkovanýn peþine
Düþmeye gör; tökezleyip düþene
Elden gelen ’oh’ oluyor gardaþým
Naçar görsek ki ýkýna ýkýna
Gam taþýyor; yol dikine dikine
Acýyýp da omuz versek yüküne
Duyduðumuz deeh oluyor gardaþým
Sanýrsýn ki aðýz ahýr, dil tezek
Suizana evriliyor ne desek
Bahtýmýzdan biraz huzur dilesek
Aldýðýmýz nah oluyor gardaþým
Haz sarhoþu gerçek sanýr serabý
Hevasýna tercih eder sevabý...
Þükürsüze ’Nasýlsýn’ýn cevabý
Hep þikâyet, ’eh’ oluyor gardaþým
Ýhtar varken selâdaki o seste
Ýrade kör, düþler türlü heveste
Gafillerin sözleri son nefeste
’Yazýk’, ’keþke’, ’vâh’ oluyor gardaþým
Þerbet sundum, helal olsun içene
Sanmayýn ki yorgun düþtü bu çene
Bi þiirde on kýtayý geçene
Tepki bazen yuh oluyor gardaþým
Mecit Aktürk