gidiyor musun
çaresizliklerin sensizliðinde
yaðmur sonrasý çiy tanesi gibi
ýslak ve serin býrakarak
nedenlerin, nedensizliklerin
sorgusunun önünü kesip
yarýnýmý hicrana
aklýmdaki senler duvarýna
hapsedip aþkýmý
aðzýmda uslupsuz bir nakaratla
ellerimi býrakýp
gidiyor musun
aldýrmadan kalabalýklara
yalnýzlýða yansýzlýða
bir türkü yakýp
aðlarken sensizliðe
gidiyor musun
ýslanýr nefesim
dudaklarýmýn pembesinde
sen duymasanda
haykýrýp duvarlara
yankýlanýr sen olup
sesini duyup
aðlasamda
sen
hazýmsýzlýklara kapattýðýn kalbinle
yakarcasýna kalbimi
aldýrmazken bensizliðe
gidiyor musun
boyun eðercesine eðdirircesine
boðazýmdaki kelimelere
düþlerimdeki senlere seslenemeden
bakýp aynalarýn içine
bulamadým seni
diyemedim gitme
sen yine de gidiyor musun
gidiyor musun
gururumu yenilmiþlere
dilini inkarlý yeminlere býrakýp
yaralý yüreðimden
damla damla akarken sen
gebeyken ruhum sýzýlara
gözlerinin karasýnda yitmiþken
bu aþkta da sensiz býrakýp
ve sana
ta gözlerinin derinine
kal diyemedim
ama gitme sen
kahrolasý gururumla
býrakma beni baþ baþa
ne olur
sen yine de gitme