ŞÎN
ÞÎN
Ey acýlarýn baþkenti / kalbim
Ey her kederin buluþtuðu kadim þehir.
Narince acýlar içindeyim.
Her gün dolaþýyor kalbimde mutsuz kalabalýklar.
Dört odacýk, dört boþluk, dört yöne aort yýrtýðý
Çoðalýyor sesleri, terliksiz koþuþuyor damarlarýmda çocuklar
Aðlayýnca biri, kopuyor her biri, kan revan içim
Düþüyorum Narince kederlere, onlara benziyorum
Yaþýyorum her birinin ruhunda.
Buðdaya gebe topraklarda kayboluyorum birden.
Aðlayan evlerde kaldýðý yerden yeniden baþlýyor evlat acýsý
Havva’nýnkine benziyor biraz
Ýblisin Kabil’e iz çizdiði bir suça daha bulaþýyor sevdiðim taþlar.
Habil’in acýsýyla savrulan çaðlardan beri
içine gömdüðü nidalar akýyor analarýn gözlerinden...
Ah Narin, ah
Bir iyilik kadar güzeldi yüzün...
Ah, gözlerin çiçek yumrusu, yüzün tebessüm bahçesi
Kirpiklerine neþeli kýrlangýçlar konar, gamzelerine yuva yaparlardý.
Açardý yüzünde güleç güller
Ovalarda koþar adým yayýlan Narin çiçekler
Tökezleyip düþene deðin suya benzerdi, ateþi gören Narin yüzün.
Ah Narin, ah
Ýtlaf ediliyorken kimsesiz sokaklar
Yýlanýn suya indiði þüphenin girdabýnda
büyüyen bir im saplanýyor su boðumuna.
Savaþtan kalma kurmaca bir tarih öðretiyor hileyi,
Ýblis’in doðurduðu cellatlara.
Failin ile kirlenmiþ dili kuru bir dere akýyor yanýmýzdan...
Ah Narin ah
Puþtun kirinde neye tanýk oldu ceylan gözlerin
Gözlerin ki, her sabah birlikte yýkardýn yüzüyle Dicle’nin
Sevinçle þefkat gösterirdi Dicle, Hewsel’de öksüz bir kuzuyu emzirirdi kurda...
Ah Narin ah
Kayýp süsü verilmiþ bedeninde saçlarýný yýkamaya bile kýyamazken sular
bir çuvala nasýl sýðdýrýldý yaþama sevincin...
Ah nazlý çiçeðim
Kýrlangýçlarýn göçtüðü, acýlarýn içimize çöktüðü
aðlamanýn dili oluyor Eylül
ve Eylül hatýranda adýný anarak bir aðýda daha evrilirken
baþlara karalar baðlanýyor yeniden...
Ah Narin ah
Okul yüzlüm.
Ýlk-okullar açýlýrken bu gün kapandý üstüne mezarýn
Her sýnýfta 1 eksiðe açýldý sýnýf kapýlarý
Ýþlenirken dersler
Defterler sessiz, kalem mecalsiz kalacak
Bir sýra ve masada bir boþluk oturacak içimize
Defterler sessiz, kalem mecalsiz kalacak
Tahtaya Narince bir dil ile yazýlacak abece
Ve sýralarda içli seslerle okunacak masallar
Akranlarýn
bir heyecan içinde ellerine bakýp
yeniden öðrenecekler parmaklarýnda yaþýný saymayý.
Acý ile çalýnca ziller sessizlik koþacak koridorlarda
Besleme çantalarýndan oyunlar çýkarýlýp
Burnunu içli içli çekiyor olacak aðlak teneffüsler.
Renkli kalemlerle, hasat edilmiþ sevinçleriyle boyarken göðü
gönderden yarýya inecek tebessümler…
Ah Narin ah
Ýsmine al bir gül ile bitiþik kardeþimin ismi.
dünyanýn ters yüz edilmiþ aynasýnda bulaþýyor yüzlere zift.
Devinip duruyor hayalin, tebessümün kalýyor akýllarda.
Masum bir araf uzuyorken yüzünde
artýyor içimde, þiirin sokaklarýnda terliksiz sözcüklerle koþup durduðun
bu can yanmasý...
Ah Narin ah
Veda ederken anlamýný yýkayýp duran mýsralara
bir avuntuda,
her göç mevsiminde
konacak mezarýna bir tutam kuþ sürüsü...
Ah Narin ah
bir köy var orda,
acýlarýn baþkentinde ölgün
Narin kadar uzak, aðlamak kadar yakýnda...
Baþýn sað olsun
Ey kalbim...
Güney
ÞÎN: Kürtçe yas
09.09.2024
***
Orda bir köy var, uzakta,
O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de, tozmasak da
O köy bizim köyümüzdür.
Ahmet Kutsi TECER
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.