güneþ
toplamýþ ne kadar resmi varsa
sokak durmadan bilet kesiyor intiharlara
kaldýrýmlar yeniden sevmeye meyilli ayyaþlarý
fýrtýna öncesi tüm çýðlýklar
sezeryanla doðuyor
sen göçüyorsun
ihanetin en gerekli anýnda
dudaklarýma boyalý kuþ konduruyor
çýrpýnýþýný
susmalarýmý biriktirerek yazýyorum
hadi at yüklemlerini
ben bu kýyamette de caymýyorum
yüzü kýzarýyor sende aþk’ýn
tanrý þaþkýn
taammüden feryatlarým
sen diye yanmaya alýþkýn
kutsanmýþ bir cuma günü yýkýlýyor
kalbimde mabedin
araf baþý yapan berber
sebatkâr dilime perdah çekiyor
az sövsem günahkar
çok sövsem bana kâr
iðdiþ edip býraktýðýn sevmelerim dileniyor
kimin kapýsýný çalsam
içerde eylül bekliyor
yokluðun geçmek bilmiyor
adaklar kestin tenimde
alnýna sürdüðün kanlý geçmiþi
öperken dirildiðim kirpiklerine sürme
her þeyinle mübâhât
sen diye ölüyorum ya
aslýnda büyük kabahat
mavileri giyinip
cenazeme geliyorum
allahým ne kadar kalabalýk
say say bitmiyor ikimiz
hoca zaten biziz
açmýþsýn ellerini
tutuyorum o an gülüþlerimi
az bekle hele
imtihan edeyim seni
bildiðin bir duayý söyle bana
mesela benle baþlayan
/“çukur derin
sen bende erin
ruhun çürümüþ senin
etmedim merhamet
ben gömdüm
sen kabul et
çok þükür bitti kalbe hasâret
amin…”/
dur daha bitmedi
kalbim “öldüm ben” diye ses vermedi…