Mazide kaybedilen güzide özümüzün
Özlemiyle tutuþan avare bir kuldum ben
Solan, silinen, kayýp ’þerefli’ izimizin
Tamamýný doðada, hayvanlarda buldum ben!
Sürprizlerle dolu bu efsunlu kâinatta
Tiyatroda gibiydim; roller deðiþti sandým
Sadakatý atlarda, itlerde gördüm hatta
Sýrýtan yüzümüzden, hâlimizden utandým;
Öyle bir tabloydu ki; ayýrmak zordu düþten
Horoz köpekle dosttu, kedi kargayla kanki
Afacan bir ibibik kýl çekerken Ateþ’ten
Hýrlamak magandaya kalmýþ gibiydi sanki
Duman’ý güvercinle köþede sarmaþ dolaþ
Prensesi civcive kaný kaynarken gördüm
Patisini kaldýrmýþ dikkatle yavaþ yavaþ
Tekiri bir sincapla oyun oynarken gördüm
Ýnsanoðlu kavgaya verseydi azcýk ara
Aklýna devrederdi pazudaki o gücü
Digital dünyamýza taþan onca manzara
Ýnsanlýk açýsýndan hayli düþündürücü
Bir yanda bir kuyuya düþen minik köpeði
Kurtarmak için koþan, uðraþan bir þempanze
Öte yanda; kim bilir kaç yüzüncü bebeði
Katleden kahpe için kurulu sofra, meze!
Belli ki; insan olmak insana aðýr bir yük
Sevgi, merhamet, insaf hayvana býrakýlmýþ
Belli ki; güzel kelam lisana aðýr bir yük;
Sonu sevgiye çýkan kelimeler yakýlmýþ
Yazýk ki tehdit görüp bastýðýmýz zillere
Zerre önem atfedip tedbir alan olmamýþ
Yazýk ki, istesek de; gelecek nesillere
Onurla býrakacak mirasýmýz kalmamýþ
Yazýk!
Mecit Aktürk