Meslek muradýna erdin nihayet
Hakkýndýr, hayaller kur Oðuzcan’ým
Aklýnda bir soru kaldýysa þayet
Çekinme; rahatça sor Oðuzcan’ým
Dil farklý dese de bazen îmalý
Ateþten gömlektir devletin malý
Milleti memura rüþvet hamalý
Görenin kalbini kýr Oðuzcan’ým
Gönüller incitmek günahtýr ama
Teþvik ederlerse þayet harama
Haya þamarýna fetva arama
Günahýn boynuma; vur Oðuzcan’ým!
Doðrudur; bozulduk, deðiþti zaman
Ne yer bizden razý ne de asuman
Kalplerde olmasý gereken îman
Avuçlar içinde kor Oðuzcan’ým
Tahsilat notlarý düþüp günlüðe
Kavuþan olsa da çok zenginliðe
Ne kurnazlýklara ne de hinliðe
Kafaný müsbete yor Oðuzcan’ým
Sen, ben, o; þayet biz olmazsak rahat
Tahtýna kavuþur birgün liyakat...
Uykunu zamansýz bölmezdim, fakat
Yazýk ki vaktimiz dar Oðuzcan’ým
Hergün minareler çalsa da siren
Saðýra yatmakta haram geðiren
Kötüden uzak dur, nefsine diren!
Ýblisi düþmanýn gör Oðuzcan’ým
Adetten olsa da aðudan içme
Zehirli kuyunun yanýndan geçme!
Sen sen ol , öyle kal, kolayý seçme!
Mü’mine yakýþan zor Oðuzcan’ým
Hilalin boynunu bükülmüþ görsen
Dünyayý karþýna dikilmiþ görsen
Yine de omzunu omzuma versen
Sarsýlmaz bu kal’a, sur Oðuzcan’ým
Her zoru ilâhî bir sýnav bil ki
Gördüðün manzara deðiþir belki
’Hiç ümit kalmadý’ dese de Hulkî
Ufukta bir ýþýk var Oðuzcan’ým
Mecit Aktürk