ben. hep
yanlýþ bir þehirdim
annemin yaþamakta zorlandýðý köhne bir hayat
dur durak bilmeyen insanlar tarafýndan iþgal edilen zavallý bir mühendistim
mesafeler mühendisi
yýktýlar
yerime uzay boþluðu diktiler
ne sýcak ekmek vardý
ne uzaylýlar
oysa. o gün ciddi bir þeyler almýþtým üzerime
uyumsuzluk atmýþtým þah damarýma
gitmiþken gelmeyecektim o ciddi yerlerden
söðüt sesine karýþan rüzgar
elime bulaþan vanilya rengi
bileklerimde yoðunlaþýyordu bir bir
kalbim uzuvlarýný yitirmiþ insan bedeni gibiydi
duvarsýz bir ev
duyarsýz bir soðuk
deðersiz bir cümle
demliði olmayan sabahlara uyandým körü körüne
pili bitmiþ saat gibi ayný yerde bir kez olsun doðruyu gösterdim
gülümsedim pisi pisine
alacaklýydým kendimden
sabahlarý erik aðacý olurdum
annemin çaresizlik iþlediði avuçlarýnda
dedemin öfkesinden feyz alýrdý hayat
unutulmak tutardý elimden
sobalý bir odada
babamýn bakýþlarý yeterdi beþ yaþýnda olmaya
çocuktum
duvara aðýrlýðýmý koyar
divanlarý severdim
kiraz çöplerini biriktirirdik
þekeri yükselirdi korkularýmýn
her gün bir alt sokaðý düþünür
konuþa konuþa iniþe geçerdi titreyen dizlerim
yanaðýmda dut aðacý yetiþirdi
hepsini öperek toplardý annem
annemin sesi su deðirmeni
bense buðday tanesi
büyümek zorunda kalýrdým
.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.