Ne zaman aklýma gelsen Gündüzleri karartýyorum eskis bir çalýþmayla Kývrýmlarý belli belirsiz kalýyor sevgimizin Yarý saydam bir dokunuþtan yokluða geçiþ yapýyor ayak seslerin.
Üzgünüm... Hiç bir zaman dur diyecek cesaretim olmadý Ne öperken beni Ne severken Ne de giderken arkana bakmadan Dilim daðlanmýþtý söyleyemedim...
Bir öpücüðe güvenmiþtim "nefes kapýlarýmýzýn" dansýnda kalmýþtý seni sahipleniþim Son sahnemizde sen kovmuþtun Ben kovalamýþtým ama asla kavuþamamýþtýk
Tek perdelik bir oyun gibi Biz yapmýþtýk görevimizi Ama kader bu oyunu hiç beðenmemiþti..
Yaðmur damlalarýnýn hazýrladýðý sahnede Sen gökyüzünün tahtýnda otururken alçaklardan bakardým sana Yükselememiþti bir türlü benliðim Kalmýþtým senin o büyük sandýðýn kiþiliðinin altýnda..
Ben asla uslanmayacaktým Sen asla yorulmayacaktýn Dizginlenmesi gereken bir vücudun içerisinde tutsaktým Sen ise kozandan çýkmýþ özgürlüktün.
Farklýydýk biz ayný sevdada yer tutsakta Resimlerdende belliydi Ben siyah beyaz severdim Sen sepya Zaten boþ kaldý çerçeve sonunda Ýkimizde giremedik içine..
Seninle nefes alýr verirdim Aramýzdaki uyum düþlerken bile bozulmasýn diye Uyurken daha çok severdim seni Sessizlik þahit olurdu ikimize Söylenmeyenler sessizliðe karýþýr Yer edinirdi yüzünün güzelliðinde
Þimdi bakýyorum da Yarý bulanýk geçmiþin Bana sunduðu piþmanlýk penceresinden ;