"Eve Dönemiyorum"
bendim, yorgun
hayalleri olan adam
yollarda kaybettiðim gençliðimi
uzun süredir bir eve hapsedip,
unutamadýðým ne kadar acý
ve kavuþmak varsa yazmýþtým.
günlerim ayný kapýya çýkýyordu
ahþap, tozlu ve aðýr bir kapýydý
her seferinde anahtarý ararken
ellerim tütüne karýþýyordu cebimde
pantolonum tiryakisiydi yalnýzlýðýn
suratsýz kapýya bakýyorduk her gece
hayalini kuruyorduk kapýnýn açýlýp
artýk yüzü belirsiz sevdalarý görmeye
öyle dargýn, býkkýn býrakýldým ki,
bir gün dedim ki "Tanrýnýn öldüðü
ve onu gömdüðümüz yerdeyiz,
artýk bizim için ölüm bile yok"
sevmeyenler yine kapýmý çalmadan
telefonlara koþup hatýrýmý sordular
acýtmak, kýrmak ve yargýlamak için
Tanrý umurlarýnda bile deðildi
cennet dillerinde bayram þekeri
kelimeleri ise cehennem azabý
"ben" dedim, "duydum onlarý,
bacaklarýndan akan artýk zamandý"
duvarlardan evini sevenlerin eserlerini
indirirken aðlak bir surat ifadesiyle
anladým ki, deðer müfredattan siktiri yemiþ
bir Latin dansý kadar kývrak gözlerde
yalnýzca güçsüz benlikleri için oyun imiþ,
ne adaletsiz dünya!
"bunu bile derken artýk gam yok", bilirsin
sen hiçten az
vardan daha fazla bilmeye meyyal
düþlerinin otobüsünü kaçýrýp
bir bankta sessiz aðlayýþlarý tercih etmiþsin
unutuvermiþim bir parmaðý kýrýk þemsiyemi,
saçlarýma aký düþmüþ yaþamanýn,
ne zaman yaðmur yaðsa ayný kayalýkta
ýslanmadan dudaklarýmý öpmeyi,
atlamadan hiçbir kýrgýn yerini
kendime sarýlabilmeyi özlemiþimdir
denizin eteklerini ýslatýrken gözlerim
birkaç düþü çoktan yýkamýþtýr dalgalar
ne de olsa kum üzerine yazýlýr sevdalar
izah matem elinde meltem kadar sadýk,
telafiler suspayý, tam da aklý kaçýrmalýk
çiçekler, yalnýz sizin mi kuruyor kadýn?
bir adýn bile yok, bir adým, buradaydýn
sen de iyi bilirsin ki sulamak yetmez
ne çiçekleri, ne de gözyaþlarýyla kalbi
sevgi olmadýðý zaman öldürür her birini
birileri vazoda çürür, diðerleri
artýk çoktan terk etmiþtir bedenini
içki içmem, güzel yemeklerde yapmam
buzlukta et varsa mutluyumdur belki
düdüklünün sesiyle bir tren gelir mutfaða
yaklaþýr yolcular, pencerem hep açýk
gülen yüzlere, aðlayanlara, baðýranlara
kavuþanlara, kavuþamayanlara, yalnýzlara
ne kadar çok bekleyenim varmýþ da
her birini uðurlamak için tam da burada
yýllardýr bekleyip durmuþum, durmuþum...
ardý sýra bir sigara daha yakýp
acý bir çay yudumlayýp,
sonu gelmeyen öyküler uydurmuþum
açýlmayan kapýnýn, çalmayan zilin
tozlanan kitaplarýn, ýslanmýþ aynanýn,
paslanmýþ makinanýn, sararmýþ tezgahýn,
kireç tutmuþ çaydanlýðýn, kýrýk prizlerin,
basýlmamýþ halýlarýn, sessiz duvarlarýn,
yan yatmýþ, sepette býrakýlmýþ tabaklarýn,
parçalanmýþ mandallarýn, pis balkonlarýn,
kesmeyen býçaklarýn, delik poþetlerin,
kutularýn, kargolarýn, masalarýn, perdelerin
ne suçu var sevilmemekten baþka þimdi?
ilk mevsim gibiyim hâlâ bu evde,
sabahlarý kuþlarýn sesleriyle uyuyorum
geceyi bir düþ gibi bekliyorum
hiç gelmeyecek olanlarýn hayallerini
bir gün cesaret edip evden kovabildiðimde,
o gün, biliyorum ki þair gibi dolanýp
ceketime þiirler asacaðým ölüm yerine
iþten çýkýp,
dönemiyorum artýk bu eve
yaþamayý da istemiyorum ya;
diyemiyorum kimseye.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.