eskiden ne çok konuþurduk Martha ben sana ölmeye gelirdim her seferinde öldükçe. severdin saçlarýmý saçlarýmýn ucundaki dalgayý öperdin kuzu gibi olurdu her ölüþüm senin kollarýn vardý çok köklüydü bizim bahçeye benziyordu içine yeni öyküler merdivenli þarkýlar arsýz. ekþi otlar düþünür seyre dalardým her seferinde aðzým açýk kalýr içine sen kaçardýn uzun uzun hayal ederdim uzun uzun öleceðim bir günü kiraz aðaçlarýna dinlenmeye gelirdi serçe kuþlarý aðýzlarýna bizi düþürürdü her biri her yerin anýlarla çevriliydi sen anlatýr ben sarýlýrdým sonra sabahlar olurdu fark etmeden sen omzuma týk týk yapar kalbimde olup olmadýðýna bakardýn gözlerimi her açtýðýmda uçsuz bucaksýz gülümserdin sonra sol yanaðýmda bir çukur olurdun oraya pamuk þekeri gizler öyle giderdin sen çok eskiydin Martha köklü bir melek. kanadýnda durmadan ölmeye gelirdim
ölmeden yapamazdým
.
Sosyal Medyada Paylaşın:
nepal Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.