sabahý ertelenen gececi kahvelerde býraktým o ilk gençliðimi..
tahta masalara çivilenmiþ sigara izmaritleri gibi
ateþi sönmüþ
dumaný uçmuþ
külü daðýlmýþ
titrek nefesiyle ayaz vuran yüzünde
içini çayýn sýcaklýðýna emanet etmiþ
gündelikçi iþçiler gibi gördü hayat beni
yollarý örten sepkin yaðmurlarda uslatmak varken, ýslatmayý reva gördüm benimi
bir çocuk olup aðladým
bir genç oldum umuda hayýflandým
seksenlik adam oldum oflandým..
ufalanan zaman deðil ömrümmüþ
yüzümde küçülen günlerin
gözlerimden devsel oyuklar açan yýllarý düþündüm
beklemek örtülü, kýytýrýk düþünce vehameti
iki diþ arasýnda sýkýþtýrýlmýþ
en ufak nemde eriyip yok olan kesme þekeri
efendimle baþlayan sözleri kesip attým dilimin pamukçuk saran yerinden
hýfzýmýn en aðýr yenilgisi galiba
ve mütemadiyen
ayný cümleleri tekrar edip sessizliðe gömülüþümün
tezatsýz yanýlgýsýydý
siyah çerçevelerin içinde beyaz gömlek giyip sonrasý farklý düþüncenin akil ediþindeki saçmalýðýydý mesela
ve galiba
izlenme rekoru kýracak paranoyak sentezi iç güncemin betimlemesi misali
“ bilinsin artýk
kuvars taþýnýn ince tesbihatlý anlarý gibi kýrýlganým…”
_lwnd