Uğultulu Eşik...

Kapýlar kolay açýlabilir deðil

Cesareti bilenmemiþtir belki kýrk yýl

Bu kapý çalma hengamesinde

Vurulmadan tokmaklarýn ardýnda

Soluksuz yitirilen cümleler

Ve bir çýrpýda açýlýp, kapanan kapýlar

Eþiklerde býrakýlan öksüz yürekler

Kapý ardý askýda yitik, yetim gönüller...

Kapýlar kilitlenmesin yeter ki

Ben kaçak, korkak, tutsak

Týklamasýný bilmediðim her kapý mahpus

Göðün matemi mehtaba mahsus...

Kötü bir anýsý olmak

Ýstemedim ki...

Çocukça, gürültülü sözcüklerle

Saçak altý yeniyetme düþlerle

Cam kenarý uðuldayan yollarla

Yamacýna bir meltem gibi esmelerle

Yüzünü çizdiðim buðulu camlarla

Kulaçlasam utanç denizlerimi

Ýfþa etsem sýð dehlizlerimi

Beklesem inatla deðil, inançla...

Kimselere anlaþýlýr deðilim

Anlaþýlmaz bulunur loþ yitikliðim

Kim bilsin

Ýçimdeki çocukla saklambaç oynadýðýmý

Kim bilsin ki

Ýçimdeki ihtiyarla maziden söyleþtiðimi...

Býrak! herkes büyük yaþasýn

Ben küçük doðdum

Küçüklüðümle sarýlayým kefenime

Madem ki yaþanýyor,

Büyük bir dava için yaþanmalý

Madem ki ölünüyor,

Rezzâk için ölünmeli...



22.08.2012

Bâr-ý Kalem
Sosyal Medyada Paylaşın: