iki sûrette yaþlanýyor insan
baktýkça kendine aynada
ayna yalan bir hakikat
tarýyor geçmiþinin saçlarýný
sancýlarýný
kývrýmlarý hüzünlü ak’lar
gerçeðin habercisi
erdem artýk sadece çürümüþ beden ismi
ruh zaten kaçar göçer bir efendi
"böyle buyurmuþtu zerdüþt"
sevecektik birbirimizi
/iyi olur Allahtan
kötü olur kuldan/
benden olanlarla okuyorsun her duayý
huzur mumu diktiðin kiliseler
günah çýkarma odalarýný kilitlediler
cüce bir inanç
kullandýðý boy uzatma ilaçlarý ile çalýyor kapýný
boyun uzadý da ne oldu!
ruhun halâ yirmi gram
-bir gramýn halâ bende-
/devrilince beden aþk çukuruna
ruhun kýyâmete kadar berzahta/
iyi ile kötü oynaþýyor kucaðýnda
biri diðerine aþýk
ama diðeri hep kaybetmeye alýþýk
çözmüþtün belki insaný
puþtluk
-benden-
aþýklýk
-yine benden-
kavramsal bir yanýlsama bu aþkým
takma kafana
sana düþen biraz daha fazla anlama/k
anla/ma…!
herkesin kendi cehennemi var
sevmediysen insaný
niye çektin onca acýyý
her dinde bir felsefe
birazda kitapsýz sevmeyi denesene
/dört kitap insanlara râb’dan
beþinci kitap aþk’a kullarýndan/
antidepresanlar
ve içi boþ hayatlar
þimdi azýnlýkta olan
sahici biri gibi çýkýyorsun karþýma
kimdik biz
nasýl severdik
alýnyazýsý silinmiþ kimliklerdik
aðlama duvarýnda seviþmekle baþlayan
aþk manifestomuzun birincisi
vize engeline takýlmýþtý
engel tanýmaz dudaklarýný patrikhane duvarýnda vaftiz ederken
zangoç ikinci maddenin çanýný çaldý
-sen de kalbimi-
O;
mecrasý deðiþen hayatýmýn
veda hýrkasýný gözyaþlarýmla ören
sanat halifesiydi…