kimseye söylemedim gittiðini
þehir kendini yaratan damarý
keserken
doðurdu çocuðunu
sokaklar
ýslah edilmeyi bekleyen ayyaþ piçlere
ve onlarýn kankalarý hiçlere
meze niyetine sundu kirliliðini
böyle böyle büyüttüm içimdeki gidiþini
sanrý lakaplý
üçüncü gözü iki kaþ arasýnda
yollu bir fahiþe
ki yolu da kesiþmiþti bir vakitler þevkatle
elektrik direðine mesken etmiþ kadýnlýðýný araladý
en bakir öpüþleri ile kutsadý
bir vakitler beyaz çarþaflarda
sanýrým yalan seviþmelerin arefesinde
beyin ölümüm gerçekleþtiði için
yaktýðýn tütsünün kokusu vardý
kutsanmýþlýðýmda
peygamber ilan etmeye utandýðýn için
aziz dedin geçtin
o an
oysa ben sana melek demiþtim
durmadan
her yeni gün dünden kalan bir nefesti
böyle böyle büyüttüm içimdeki hevesini
parçalanmýþ bir heyecan kalýyor geriye
çýrpýnýþlarý yazanýn kalbine saplanmýþ
küçük öyküler
her söz ayrý bir deneyim
-benimle-
ve her aþk’ta bir parça býrakmak deðil
bir aþk’ta bütün olabilmek
-seninle-
ahh! ne mümkün
ne mümkün
sen gözyaþlarý ile ýslanmak isterken
ben ateþe attým kendimi
seyrime bakýyorum
böyle böyle büyüttüm içimdeki alevini…