Söðütlerin suya sarkan ince, narin dallarý Nazlý nazlý salýnýrlar ince esen yel ile, Týpký yarin ceylan gibi süzülürken halleri, Kývrýlýþý, bükülüþü o incecik bel ile...
Zülfü düþmüþ de, süs olmuþ ela gözün üstüne, Kaþ, göz, sanki el oyasý, güzel yüzün üstüne, Bir nevbahar daha vermiþ Tanrý yazýn üstüne, Gülüþünde binbir çiçek, pembe ile, al ile...
Gonca güller,açýlmadan kokmaz diye kim demiþ? Hep goncaymýþ, açýlmamýþ, koklanmayý beklemiþ Ýpek tene, gerdanýna bir de kaymak eklemiþ Yaratýrken Tanrý onu, þeker ile, bal ile...
Gül teninin kokusuyla gönül sarhoþ, dil mestan, Þiir yetmez tasvirine, güzelliði bir destan. Ömür boyu gezsem doymam, o ne güzel gülistan Sinesinde misk kokulu gonca pembe gül ile...
Gönül kuþu, þakýr durur uzakta bir kafeste, Sesinde hep, bazen þakrak, bazen hazin bir beste. Okþar beni, eli sanki çiçeklerden bir deste, Her derdime derman olan o sýcacýk el ile...
Ünal Beþkese
Sosyal Medyada Paylaşın:
ünal beşkese Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.