"Baðýþla beni, Geride kâðýdý kalemi boynu bükük býrakan, Beyaz gömlekli mahkûmum. Bir gardiyan kadar olamadým... Sana son isteklerini soramadan vedalaþtým... Korkaktým"
Ölüm... Sessiz senfonim, Ellerinde kývranmak istediðim Sevgilimsin sen.
Yüz yýllardýr yaþýyorum, Bir tek gün yaþayamadýðým Hayata yanýyorum.
Kalkýp dirilemediðim Suskun kaldýðým hayvanlýklarda Ýnsanlýðýma kara leke, Susuþlarda ölüyorum...
Ben, Ölüm fermanlarýnda gizli Kýrýlmýþ kalemlerin, Cezalarýný toplayýp kendimde Herkesçe ölüyorum, Daraðaçlarý ardýnda býrakýyor, Ruhsuz bedenleri Ben bir meni þeklinde Bir rahme düþüyorum, Düþtüðüm gün ölüyorum...
Ölüm, Musalla taþýndaki son resmim Toprakla kucaklaþtýðýmda Kabul edilmeyecek cesedimin En siyah tonunda Yaþama konmuþ virgülüm Sonsuzluklarda yaþamaya geçtiðim Hesaplarýmda denklemler kuramadýðým yok oluþum Yani, Bir ölümden diðerine geçtiðim Ölmeden ölüyor ruhum Bedenimi ellerine hapsediyorum yaþam Köklerinden koparýlmýþ Aðaçlar gibiyim. Bir rüzgâr gelse devrileceðim Nerde benim direniþ türkülerim Yitirdiklerim...
Ölüm özürlerle geliyorum sana, Yaþanmýþlýk hikayelerim olmadan Seni sahiplenmekten utanýyorum Diriliðim çakal yuvalarýnda Leþ kokularýna bulaþmýþ . Leþ kokularýyla yaþýyorum!!!
Yaþam senfonim, Senden utanýyorum Ölüyorum... Ayaklarýmýn üzerinde durmak yerine Dizlerim üzerinde yaþamaktan ölüyorum Sosyal Medyada Paylaşın:
muratkartal Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.