‘’Sonun Yok Biliyorum’’ Şiiri
I.
yokuþun baþýndayým henüz
halbuki önceleri ortasýnda sanýrdým kendimi
þimdi binalar görüyorum, türlü türlü yaþlý insanlar ve çocuklar elbette
otomobiller geçiyor hýzlý hýzlý hatta kuþlar uçuþuyor tepemde
yokuþun baþý bu kadarsa, diyorum, henüz baþýnda olduðumu anlarken
kafamý yere indirmeye gelmiyor binalarýn yanýndan büyük adýmlarla ilerlerken
çamaþýr ipine asmýþ ruhunu geviþ getirirken bir ihtiyar
‘’bal arýsý!’’ diye baðýrýyor camdan gözlerimiz birbirine deðerken
II.
yokuþu týrmanýyorum ancak yeni terlemeye baþlýyor sýrtým
bir kedi geçiyor önümden
kedinin aðzýnda bir güvercin, benim aklýmda sen
hangisi daha acýmasýz bilmiyorum ellerimi cebimden çýkarýyorum
ellerim cebimde korunaksýz oluyorum
‘’yakamdan çekiþtiren ve sürükleyen’’ oluyorsun gittikçe kýsalýrken
içim eziliyor hatta un ufak oluyor düþünceler
sýrtýmý epey terlemiþ buluyorum gözüme bir mezar taþý iliþirken
III.
bitmiyor bu yokuþ ve benzemiyor asla diðer yokuþlara
þimdi mezarlýklar da görüyorum bu yokuþta ve baþýboþ dolanan köpekler
elbette birileri ölüyordu birileri doðsun diye bu yokuþta
bana bakan bazý yüzleri tanýyor oluyordum fakat çekiniyorum selam vermeye
týrmandýkça týrmanýyorum ve aklýmdan bir türlü çýkmýyorsun
kýsayken de uzuyorsun aklýmda kývrýlýrken sen
öyle, elin, ayaðýn ve çýplak omuzunla bakarken bana deðil yahut bana yürürken
sabit, durgun, baþýn önünde ve saçlarýn yanaklarýndan akarken sen
bir þarký söylüyorsun
ellerimi cebimden çýkarýp kulaklarýmý sana uzatýyorum daha iyi duyayým diye
mýrýldanýyorsun kendi kendine ve gitgide bulanýklaþýyorsun yüzün güleç
IV.
bitmeyecek sanýyorum bu yokuþ, halbuki geri dönenleri de görüyorum
hýzlý hýzlý gitmiþler de, aðýr aðýr dönüyor gibiler
çok zaman geçmiþ ve buradan çok zaman önce geçmiþ gibiler
evlere bakýp bakýp, hayret ediyorlar ve paltolarýný alýyorlar ellerine
onlara selam vermekten çekinmiyorum çünkü bir yakýnlýk duyuyorum
otomobillerden rahatsýzlýk duyuyorum, kaldýrýma düþecek gibi atlýyorum
ihtiyar bir kadýnýn sepeti sallanýyor önümde
bak içine, diyor, gülümseyip, bak içine bak
içinde çeþit çeþit reçeller görüyorum sepetin ve bir de bal
kafamý kaldýrýnca cama gittikçe uzuyor sepetin ipi ve görünmüyor ihtiyar
ipi çekiyorum kendime çektikçe akþam oluyor ve gelsin istiyorum gece
V.
yokuþu týrmanýyorum gece oldu ve sýrtým kuru
þimdi yýldýzlarý da görebiliyorum ve sarhoþlarý da mezarlýk aralarýnda
mezarlýklar ne çok, sarhoþlar ne çok ve yýldýzlar
durmadan ilerleyen bir benim burada ve durmadan terleyen
ne çok zaman geçmiþ ben yürümeye baþlayalý öyle anlýyorum halimden
nerede gündüzleyin ellerinde paltolarý, evleri izleyerek geri dönenler
aðaçlýk bir yol baþlýyor hemen ileride yokuþ gittikçe geniþleyen bir ormana dönüþüyor
ellerimi cebimden çýkarýyorum hemen ve
çok memnun kalacaðým bir orman yürüyüþü düþlüyorum elbette aklýmda sen
VI.
‘‘sonun yok biliyorum’‘
az evvel geçirdim içimden nereden geldiyse aklýma
‘’sonun yok biliyorum’’ týrmanýrken ve ormana dönüþürken bu yokuþ
orada, ormanda, yýldýzlarý saklayan çam aðaçlarý arasýnda
baþka bir dünya olmalý belki
adýmlarým kozalak ve yapraklara basarken
sincaplar uyanýr; baykuþlar, yýlanlar hatta ayýlar ve kurtlar
orada, yani baþka, bambaþka bir dünyada dediysem
yük diye acýdan daha acý bir þey bulup bindirirler sýrtýma
kim acýyacak bana ve kime sorular soracaðým
orada, yani baþka, bambaþka bir dünyada, ormanda yürürken ben
aklýmda silik birkaç düþünce ve elbette sen
VII.
ormandayým þimdi, ormanýn tam içinde
burada, ormanda, yýldýzlarý saklayan çam aðaçlarý arasýnda
baþka bir dünya var belli
adýmlarým kozalak ve yapraklara basarken
sincaplar uyandý; baykuþlar, yýlanlar hatta ayýlar ve kurtlar
burada, yani ormanda, bambaþka bir dünya var dediysem
yük diye acýdan daha acý bir þey bulup bindiren olmadý sýrtýma
acýyacak kimse yok bana ve sorular soran
burada, yani ormanda, baþka bambaþka bir dünya var dediysem
ip gibi uzayan bembeyaz yýldýzlarýn ýþýðýnda
sen hem benimle yürüyor
hem kocaman gözlerinle beni gözlüyor gibisin
ormandayým þimdi, ormanýn…
VIII.
ormanda yürürken içimde çok derinde bir ses iþitiyorum
adýmlarým kesiliyor ve elbette nefesim
uçsuz bucaksýz bir karanlýðýn içine sürükleniyorum
burada, bu sonsuz karanlýkta
vahþi hayvanlarýn ve yýldýzlarýn ýþýðýnda
demir, bir hecenin sýcaðýnda eriyorken
bir mahkeme kuruluyor ve soruyorum ormana
‘‘yol bitti mi?’‘
kamaþýyor gözlerim ve uyanýyorum
bir sessizlik bürünüyor ormana derken
peþi sýra ilk kez iþittiðim korkunç bir gürültü
anlýyorum ki bir þeyler bir an evvel oluyor bu ormanda
bir koku duyuyorum ve ceren’i bir parýltýnýn hemen ardýnda
parmak uçlarýnda yürürken görüyorum
temkinli, ýssýz ve ürkek
ne bana, ne bir baþkasýna benziyor kocaman aðaçlarýn arasýnda
ip gibi uzayan bembeyaz yýldýzlarýn ýþýðýnda
sen hem benimle yürüyor hem kocaman gözlerinle beni gözlüyor gibisin
IX.
ne yol, ne yokuþ, ne orman
bembeyaz bir parýltýnýn ýþýðýnda
bir þeyleri telaþla bitirmek arzusu içinde
yolculuðumun sonlanmasý adýna sesleniyorum bana
‘‘yol bitti mi?’‘
kendi sesim yok olurken kendime bu beyazlýkta
yolculukta rastladýðým her þeyi unutuveriyorum belli ki
karanlýðý da görüyorum, aydýnlýðý da
acýyý da tadýyorum, mutluluðu da
burada, bu aydýnlýkta
her þeyi anýmsamak mümkün ama
yolun baþýndayým biliyorum
yolculuðum eðilip bükülen ve birbirine paralel
ve nihayetinde içimde sonlanan bir sonsuz belli ki
yokuþun baþýndayým biliyorum
halbuki önceleri ortasýnda sanýrdým kendimi.
Sosyal Medyada Paylaşın:
Ali Maruf Kaygılı Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.