GELDİM, GİDİYORUM…
GELDÝM, GÝDÝYORUM…
Daha dün gibi hatýrlýyorum.
Serin bir eylül sabahý,
Beþ yýl öncesi,
Ýlk kopuþum evden.
Sevgilerim, umutlarým, hayallerim, ideallerim…
Bir de yalnýzlýðým geliyordu peþimden.
Ýlk günler pek bir þey anlamadým.
Okul, kütüphane, yurt…
Bir de sosyalde yemek,
En güzeli kýzartma ve yoðurt.
Bu þehir beni yýpratacaktý, biliyordum.
Çaresizlik içinde kendimi Ayýþýðý’nda buluyordum.
Ýlk darbeyi ülküdaþlarýmdan yedim.
Cebimde iki milyon param,
Karþýmda üç milyon isteyen sözde ülkücü adam…
Düþündüm;
O’nlarca bu davaya bir hizmetti.
Bence millet önünde aleni hezimetti.
Davayý böyle öðrenmemiþtim ben…
Birde derslerim vardý tabii..
Ara sýra ders çalýþtýðýmda olurdu.
Tembel deðildim ama dersler sýkýyordu.
“Bu okul bitmez!” diyordu birkaç serseri.
Suçlu ya hep hocaydý ya da zorlu dersleri.
Bu þehrin iklimi hemen deðiþiveriyordu.
“Orospu hava” demiþtik;
On metre yürürsün kar yaðar,
On metre sonra yaðmur,
Aniden güneþ açar…
Yurtta yüz on üç numaralý oda,
Odada dört ranza,
Sayýlarýn esiri yedi genç,
Sekizinci dolabý kapma telaþý,
Yorganýn altýnda süzülen gözyaþý…
Aðlayanlar oluyordu iþte.
Ben hiç aðlamýyordum.
Delikanlý aðlamazdý…
Hiç kimse anlamazdý,
Neden yurdun arkasýndaki çamlýða gidiyordum?
Bir ben anlýyordum ve bir ben aðlýyordum…
Bir de sen vardýn…
Varsýn…
Kronolojik kaygýlardan sona býrakmýþ deðilim seni,
Veda etmek nice zordur bilesin…
“Hakkýný helal et!” demiþtin.
Mahþerde görüþebilmek ümidiyle hakkýmý helal etmiyorum!
Bilesin ki; sana veda etmiyorum.
Gidiyorum…
Sevgilerimi bir piç gibi ortada býrakacaðýný bile bile sana,
Umutlarýmý kampüste mendil satan çocuklara,
Hayallerimi yenidoðan bebeklere,
Can çekiþen ideallerimi öðrenci kardeþlerime,
Emanet ediyorum…
Sýcak bir haziran akþamý ve ben gidiyorum..
Bir tek yalnýzlýðým geliyor peþimden…
Atabey TÜRKSOYLU
Sosyal Medyada Paylaşın:
Atabey Türksoylu Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.