-bilen yoktur
sevmekliðin neticesini-
küçük hayatýmýn s’aðýr gözlemcisine..
yalnýzlýðýn berzahýnda
anne rahminden koparýlan ceninin çektiðinden biraz fazladýr acým
ruhumun vahþetgah azabý üflenirken ciðerime
avuç avuç umut dilendim
ebedî firak çekmemiþti gözüm.
uzakça yol giden yüzün
d’inlesin þimdi..
nasýl ki güneþ
parlayan merhametini yýldýzlar zümresiyle geceye zerk eder
ki gece
küçük bir mikyasta zemine d’okunur
ezel’se ebede yaldýzlý mektuplar taþýr
ölmemiþ kalpler okusun ister
iþte öyle de
yontamadýðým sözler neþrinin nevi
beyaz kâðýtta nokta hükmünde bile deðildi
yalnýzlýðýn hatsafhasýnýn
refakatçisi salise miktarýnca z’amandý
diledim ki
kalbimin mahþer hududunda bekleyip
sýraatin dar patikasýný seçenin
aðzý açýlmayan mektuplar adedince
dem vurduðu uykusu bölünerek azalsýn
görseydin
ismimden tutup sýrrýnca Allah’a ýsmarlamazdýn
kendi nefsinin menfeati yerine
göðsümün içine kök salýp
azalýrken an
sarhoþluk tabakalarýný un ufak ederdin
göseydin!
iþitmek üzere
merhametsizce çektirdiðin azabýn
iniltisine dikerdin kulaklarýný
otuz küsür yaþýmca dillendirdiðim
bir avuç miktarý gonca için
koca baharý terk ettiðim bilinsin
buna mukabil
göð(s)ünden yalnýzca bir uðultu arzu ettiðimin
idrakýna varýr
berzaha göçmüþ binler deste gülden
a(r)dýmca
uçsuz menzil inþaa ederdin..
Zeynn