MENÃœLER
Anasayfa
Åžiirler
Yazılar
Forum
Nedir?
Kitap
Bi Cümle
Ä°letiÅŸim
Edebiyat Defteri
MÜBAREK YÜZLERİ
ismail karaosmanoğlu
MÜBAREK YÜZLERİ
Geniþ temiz ve ýþýk saçardý
Güzellik evrenine nurlu bir aydý
Onun etmiþti Cenab-ý Hak
Kereminden yüzün ak alnýn açýk
Benzersiz idi hem o ay alýnlý (410)
Nitekim Þer-i Mübin’in aynasý
Aleme olmuþ iken ýþýk saçan
yansýmasý alnýnda nurunu Huda’nýn
Doðduðu günden beri etti gün gibi zuhur
Arþýn ziyneti idi O Nur
Rabbi O’nu nimetlerin cephesi kýlmýþtý
O Ýslam sarayýnýn levhasýydý
Vuslat mevkiinin maliki idi O
Ona Tak-ý Hümayun idi O
Ne acayip olsa eðer o pak alýn (415)
Feleklerin gözlerine parlaklýk baðýþlayan
Arþtan etmesin bir kere nazar
Can verirdi ona Ruhaniler
Melahat inzalinde apaçýk nastý
‘Ve’d-duha’ idi hemen o þerefli alný
MÜBAREK SAÇLARI
Dahi kokulu saçý sahih rivayetlerde
gerçekten ne kývýrcýk ve düzdü ne
Gecesidir onun siyah zülfünün
Gizli sýrrýdýr Isra’nýn
Ýttifak ettiler Arab’ýn Eþrafý (420)
Çoðunlukla hoþ kokulunun hep saçý
amber telleri gibi Kutlu kulaðýna
Hep birlikte görünürdü ekseriya
Hem o güzellik evreninin ayý
Kakülünün dört bölük eder uçlarýný
Ýki yönden idi iki bölük pak
Omuzlarýna býrakýrdý çözük
O iki bölük saçýndan o kutlu kulak
Görünürdü yeni ay gibi latif
Tuttu saçlarý o mis kokulu (425)
dörtte biriyle dört rüknü meskundu
Gizli lütuflarla o zülfü kýldý
Abd-iMenaf Oðullarý için misk kokulu kýldý
Kakülü etti periþan meleði
Birbirine düþürdü feleði
Hem o ilimlerin tümünü bilen
Haþim oðullarý zümresinin özü
Gah o giysiler içinde kulaðýn
Çýkarýp halkýn alýrdý aklýn
Pak iþitiþiyle hissederdi O (430)
Gökte Cibril’e ne emretse Huda
Doðalý gün gibi o Ay yüzlü güzel
Kulaðýna kölelik halkasý olmuþtu Hilal
Olsa o gece renkli saçlar daðýnýk
Nice Leylalar olurdu Mecnun
Gah o amber soylu saçýný
Düþürürdü kulaðý üzre Nebi
Boynunun nuru olurdu her an
Daðýnýk saçlarý arasýndan ýþýk saçan
Þulesi saf ve pak gerdanýnýn (435)
Iþýk doldururdu felekleri
SAKALI ÞERÝFLERÝ
O efendiler efendisinin
Yani O þaný büyük olan Zat’ýn
Pak saçlarý sýk ve çoktu
Sakalýnýn beyazý yoktu
O mübarek sakalýndan bunu bil
Ancak aðarmýþ idi on yedi kýl
Dahi icma ile Allah adamlarý
Dediler o mis kokulu siyah sakal için
Ne kývýrcýk ne düz idi gerçekten(440)
Orta idi her yönden mutedil idi
Güzeldi o yuvarlak çenesi O’nun
Sanatýn zirvesiydi kývrýmý O’nun
Etti o çene çukuru nice zaman
Yusuf’un baþýna Mýsýr’ý zindan
Kadir gecesiydi o kutlu kýllar
Ya sanki Kadir suresiydi O kutlu kiþi
Güzelliðine vermiþti parlaklýk ve tazelik
Iþýltýlarýydý nur-u siyahýn meðer
Az ve seyrek idi saadetli býyýklarý(445)
Rum Ülkesinin bulunmaz deðeri
O saadetli güzellik el-hak
Misk-ü ambere gark olmuþtu gark
O GÜZEL BOYUNLARI
EBU Cureyha dedi ve yanýndaydý Harim
Olsunlar himaye yakýnlýðýnda kaim
Kainatýn Efendisinin pak gerdaný
Gayet ak idi ve gayet berrak
Güzellik meclisinde dedi usul ehli
Güya gümüþten sürahiydi O
Boynu gayet latifti O’nun (450)
En güzel boðazýydý dünyadaki insanlarýn
Galip olmuþtu O seçkin gerdan
Baþtanbaþa kafurdan yapýlmýþ mumuydu din sarayýnýn
Onu seçkin yaratmýþtý Hak
Orta yollu ne uzun ne kýsa
Par gerdanýna der þerh edenler
Asla etkilemezdi onu güneþ rüzgar
Beyaz boynunu O’nun Ashab çok kerre
Gümüþ ibriðe benzetirler
Halkaydý boynuna Huda’nýn sevgisi (455)
Pak boðazýnda aba idi rýza
Boynuna almasa aþký O can
Boynu baðlý kulu olmazdý cihan
MÜBAREK GÖÐÜSLERÝ
Edep ülkesinin gece perdecileri
Karný göðsüyle beraberdi dediler
Temiz karnýyla o nazik sine
Güzelliðiyle mütenasipti birbirine
Cismi pak idi suyu latif
Göbeði temiz bir denizin girdabý
Nurdan ibaret olsa ne var Resul’ün cismi(460)
Tecelli mumunun þulesiydi O
Ceylanýn misk kokusunu ararlar her an
Cennet sahnesinde ceylanlarý cennetin
An be an açýlacak her yaný
Arþa varýrdý hu hu sedalarý
Uyumlu bedeni olsa ayan
Güneþ ve ay geldi bir araya
Güzel göðsü ile ki taze gül
Karnýna doldurmuþ hikem-i peygamberi
Hasýlý dümdüz idi ayna gibi(465)
Saftý baþtanbaþa bir hizada gýll-u gýþsýz
Gah o eþi bulunmaz þah
Yani O kullarý ýslah eden
Göðsü meydanýný açsa
Evreni kaplardý feyzi fetihlerin
Aþka olunca þeref yeri
Nice olmak gerek o þerefli göðüs
O Mevla’nýn hareminde ikamet eden
Yani makbul olanlarýn halkasýnýn baþý
Sinesi gayet geniþti(470)
Nur kaynaðý gibi hem ýþýk saçandý
Vasf edeneler o melek tavusunu
Dediler etli butlu idi yapýsý
O kadar ak idi büyük göðüsleri
Onu sanýrdý gören parlak bedir
Dedi ashap edip çoðunlukla açýklayarak
Ak bir güldü O beyaz idi gerçekten
Nur yaysa ne var göðsü Resul’ün
Hidayet nurunun hazinesiydi O
Olmasa sinesi hikmet pýnarý(475)
Levha yazmazdý bu ahkamý kalem
Göðsünün geniþliði yetmez mi tanýk olarak
Sýðdý ona bu kadar sýrrullah
Vahdet nuru silip aynasýný
Doldurup sinesi hazinesini
Yani o haller sahibi sadrý
Etti tecelliler aynasý
Ýmrenirdi eðer olsa gönül çeken
Ay gibi sinene bakýp erir güneþ
Ezeli güzelliðinin mumunun ateþi(480)
Odlara yakmýþtý o güzeli
Göðsü düzgündü tavus kuþu gibi
Kutsal bir kuþtu onun müntesibi
MÜBAREK OMUZLARI
Ýttifak ettiler bu konuda Arifler
Ki mübarek omuz baþlarý onun
Baþkalarýna göre büyük idi dediler
Pak cismini gören nazar ehli
Omuzunda vardý güzel kýllar
Misk-ü ambere benzer bir güzel koku
Müptela idi o kýllara çoðunlukla(485)
Ne kadar melek varise meleküt aleminde
Hep bu manayý bilir yaþlý ve genç
Yassý yaðrýlý idi Fahr-i Cihan
Ýlim ülkesine Medine’ydi o ten
Nurdan burç idi sanki o beden
Ayakaltýndaydý onun karýnca misal
Celal ülkesinde erkek aslanlar
Sýrtýnýn ortasý hem etli idi
Bir kerem sahibi devletli idi
Gümüþ teninde latiflik var idi(490)
Nübüvvet mührünün sikkesi var idi
Ýlim hazinesiydi o meleklerin efendisi
Hazineye gerçekten mühür gerek
Güzellik simasýnýn haritasýnda meðer
O mühür olmuþtu bir Ülker
Nübüvvet mührü ise arkasýnýn
Sað yanýna yakýn idi O’nun
Görünse eðer o gizli nakýþ(495)
Ýbret alýrdý Çin ressamlarý
Ona vermiþti olgunluk ve parlaklýk
‘De Hak geldi’ hikmetini bildiren
Dediler onu edenler tarif
Bir büyük hal idi o mühr-i þerif
Ki siyahý sarýya meylederdi
O’na dikkatle bakmak zor idi
Var idi dairesinde misk kokusu
Kýlcaðýzlar birbirine yakýn
Mesela sýra sýra kirpikler gibi o kýllar
Dik durup çevresini sarmýþtý hepsi
Pak teninde o sade hal
Halis amber idi deryada
Bari Huda’nýn lütuflarýný elde etmiþ(500)
Süleyman’ýn mührünü vermiþ O’na
O ceylanlarýn güzel kokulu misk kesesi
Misk kokusu süs verirdi O’na
Gerçekten son nebi idi O
Geldi nübüvvet mührü ile O Resul
Þeriatýn yüksek sesinden o Þahýn seheri
Güm güm öttü feleðin kubbeleri
MÜBAREK KEMÝKLERÝ
Vasf edenler o soyun hikayesini(505)
Dediler iri kemikliydi Nebi
Pak bedeninin tüm kemikleri
Yani cisminde saðlýklý olanlarýnýn tümü
Her biri iri ve erkeksi idi
Sureti ve sireti þahane idi
Vücudunu anlatan nazik gönüllü
Cüsseliydi demiþ el-hasýl
Kainat yumurtasýný O Nimetlerin Þahbazý
Kanadý altýna almýþtý tümden
Vuslat mülkünün maliki idi Nebi(510)
O idi ihtiþamýnýn sebebi
Zatýnýn þerefinin ihtiþamýndan
Utanýrdý yaþlý felek
Kapýsýný hayli melek bekler idi
Tüm hizmetçileri melekler idi
Büyüklük O’nun þanýna inmiþti
Büyük arþýn gölgesiydi O Resul
MÜBAREK KOLLARI PAZILARI VE BACAKLARI
Peygamber haberlerini rivayet
Edenler bu manayý beyan eylediler
Nebi’nin tüm kutlu organlarý(515)
Birbirinden güçlü ve kuvvetliydi
Gümüþten bilekleri pazýlarýyla
Dahi uyluklarý bacaklarýyla
Kuru ve ince deðil dolu idi
Halýk’ýn beðendiði ve beðenileniydi
O saadetli mübarek aza Yezdan’ýn
Yarattýðýydý nedensiz ve niçinsiz
Hasýlý güzeldi her uzvu O’nun
Tüm ayetleri gibi Kur’an’ýn
Ahmet Kemal
Sosyal Medyada Paylaşın:
ismail karaosmanoğlu Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
En Çok Okunan Şiirleri
AH ÖLÜM AH ÖLÜMÜ BİR DOSTUN
FİLİSTİN AH!
Çanakkale Destanı ek4 (Şehadet Şerbetini İçtiler)
İMKÂNSIZ AŞK
YUSUFUN GÖMLEĞİ
EY GÜL KOKULU KIZ
AZ KULLANILMIŞ BİR ÖZGÜRLÜK
YUSUF VE KARDEŞLERİ 1
HACI BAYRAM-I VELİ
ÇANAKKALE DESTANI -tekmili birden-3 UNUTULMUŞ KAHRAMANLAR