ÖLÜM KORKUSU
Mahþeri bir aðýrlýk çöker omuzlarýma
Ganita’da yorgun akþam üzeri
Düþlerimde sen
Arkamdaysa,sensizliðin ayak sesleri
Terk ediyor bir bir eski dostlarým
Yetim kalýyor aþina çerçeveler
Albümlerde tanýmadýk simalar
Kuþatýyor en güzel hayallerimi
Sohbetine doyamadýk Tomaç Aðabey
Trabzon Bab-ý Ali’si seni benden soruyor
“Hadi,buna da cevap ver!” diyor
“Baþýmýn belasý, hüzün þairim
Bu yol ne kadar uzun ,
Ve gidenler neden geri gelmiyor?”
Akçaköy’den Kamil Hoca
Ona cevap veriyor
Çamlýca sýrtlarýndan en küçük amcam
“O benim, en civan yeðenimdir
Her þeyi bilir
Ama bunu nerden bilsin
Daha buralarý hiç görmemiþ ki
Hem sorun öyle zor,
Ve daha önce hiç çözülmemiþ ki!”
Ýliklerime iþliyor aðýr aðýr, ölüm korkusu
Zemherilerde çalan çoban kavalý
Kýstýrýlmýþ duvarlar arasýnda
Azrail kol geziyor
Kol kola girmiþ bütün dostlarým, halay çekiyor
Suskun bir tarlada
Ruhum bedenimden sýyrýlmýþ onlarla dans ediyor
Gözlerimden bu gece, isimsiz mevsimler geçiyor
Her mevsimde ömrümün bir parçasý var
Yýldýzlar düþüyor göklerden yere
Yýldýzlar; ömrümün taneleri kadar
Aðrýlar, sýzýlar geride artýk
Acýtmýyor dünyalýk hatýralar
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.