Kaç Yalnızlıktır Ömrün
Kaç Yalnýzlýk?
Kaç Yalnýzlýktýr Ömrün?
Kaç renge dokunduðunda aþk?
tek bir
/yalnýz/
aþk/
kalmaz bir þehirde/?
Ýki yalnýzlýk bir aþka denk düþerse,
Ve siyahsa gecenin rengi
Ve þehre dokunduðunda deniz
Eþkiyalar daðlardaysa ve
Suskun kadýnlarýn kýzýlýnda dinleniyorsa yýllanmýþ þaraplar ,
Hümeyra þarký söylüyorsa gözlerimize baka baka.....
Bulutsu bir geceden baþlamýþsa yýldýzlarýn ölümü,
Doðumu hangi baharda baþlar,?
Nazlý þeyhlerin durgun ateþlerinin?
Ne zaman soyunurlar yanan kalplerini,
ne zaman yatýrýrlar masaya?
Kalabalýk onlara hasreti çaðrýþtýrýr ya,
o yüzden erken düþerler yollara ,
Sevdiklerini de yanlarýnda götürürler evlerine,
Masalýmýz biraz kýsalýr,
sesimiz belki daha gürültülü
Onlar gidince.
Siyah saçlarý,ýþýltýlýdýr,geceye düþer ve ay ýþýðý yol gösterir gülümsemelere..
Kaç deli kývranýr durur o masalýn çevresinde?
Kaç hayal avutur kendini kahkaha sessizliklerde?
Henüz çocuktur
Alis
harikalar diyarýndadýr.
öte yandan his/se/li harikalar kumpanyasýnýn penceresinden dökülen bir kadeh umut, kýzýla boyar tüm aþýklarý.
Renkler
nasýl anlar baþkalarýna kurt görünen kuzularý gözlerinden?
Kurtlarýn gürültüsü susar
Kuzularýn sessizliði konuþur
O ormanda yalnýz deðildir kýrmýzý baþlýklý kýz.
Ninni masallarla avunur durur.
Ak taþlardan yansýyan gece çarpar yüzümüze güneyden esen bir rüzgarýn serinliðinde.
Er meydanýnda çocuklar gülüþür,
Eski þehir konar masaya,
Çerkes kýzlar gün daha aydýnlanmadan,
Muratlarýný geçirirler içlerinden ve birden aydýnlansýn derler düþlerimiz.
O gece her kýz ay ýþýðýyla niþanlanýr.
Ruhunu çözdüðün saçlarýndan kaç peygamber geçer?
Ve kaç prens huzur verir bir masala?
Gecenin kýzýla çalar gözleri...
Kara bulut gülümsemesi aysý bir dokunuþtur aslýnda ; kuþbakýþý bakýlýr gök/yüzünden
Onlar her daim sarhoþ.
daðýlýr Deniz’in kýyýsýnda yalnýzlýk .
Yýlmaz savaþçý,ölüme inat coþkulu þarkýlar söyler ,
’En suskunlarý’ bile gülümsetir ,
Gülümsetir acý hatýralarý
Çünkü en baþta kendisi korkmaz ölümden,
tüm yalnýzlýklarýn
üstüne üstüne gider ...
Ki çoðalmasýn, azalsýn ister suskunluk
Aysý bir düþ görmek ister ,
Þarabi bir gölde yýkanmak,
Yükselmesin hafiflesin yalnýzlýklar,
yalnýzlýðýn sesi diye en yalnýzýnýzken o yýlmaz umut,
Bulutun aya vuran þavkýdýr ve sonra aydýnlanýr gün
ve gül bahçesi vaad etmez hiçbir kýrmýzý,
Çocuk mýhlanýp kalýr yerinde,
Gül cemalini görmek isteyen görür,
Ve bilirsiniz güzellik ,güzel bakan gözdedir her daim....
Birer mýsradýr her biri yüreðimin tek gecelik þiirine sýðdýrmaya çalýþtýðým
Tuzunu sevmeyiz gözyaþlarýmýzýn
Asýl erdem gülebilmektir
çoðul sesleri teke indirebilmek...
hep bir aðýzdan söyleyebilmektir dað baþýný duman almýþý,
yürüyebilmektir....
hayatla dalga geçme sanatýdýr þiir ve aslýnda atýlan her kahkaha
bir acýnýn üstüne örtülen yorgan gibidir,
nedense gülmeler yetmez, acýlarý uyutmaya
ve iþte o zaman çalmaya baþlar çobanlar kavallarýný
ve hüzünlü bir þarký çalarlar yan flütleriyle ihtiyarlar belleklerimizden,
çaðýrýrlar sonbahar hüznünü masallarýna
bir eylül dokunur her birinin omzuna
Aþk aðlarlar her kahkahada
Ve tüm suskunluklarda küfredilir yalnýzlýða,
Tek kiþilik bir korodur ama çok seslidir o savaþ ve en büyük suskunluktur aþk,
/1 haziran 2010/
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.