MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

ÇOCUKLAR AĞLAMASIN
asude_vuslat

ÇOCUKLAR AĞLAMASIN




Ýman etmek; teslim olmak; güvenmek; umut etmek; umutla beklemek...

O umudu sevmek.

yüzmek; teslim olmak; inanmak; güvenmek; umut etmek; suyun kaldýrma gücüne inanýp;

Azmetmek ve yüzebilecigin o ana kadar vazgeçmemek.

Balýklar ve kuþlar; yüzmek ve uçmak...

Denizin üzerinde tonlarca aðýrlýkta yüzen gemiler ve gökyüzünde devasa demir kütlesi; uçaklar...

Ýman; inanarak ve güvenerek teslim olmaktýr.

Kimi zaman o kadar çok inanýr ve güveniriz ki!

Hiç sorgulamayýz. Teslim olmanýn verdiði huzurun keyfini çýkarýrýz.

Bisiklet binmeyi öðretirken; kendini bana býrak. Pedal çevir ve ilerle. Bana güven düþmeyeceksin.

Ne kadar çok inanýrsa, o kadar çabuk ögrenir.

Yüzme de ayný. Mantýðý kabul etmezken, her þey daha zordur. Ama belki bir saliselik bir zaman diliminde hissettiði inanç sayesinde suyun yüzeyinde batmadan durabilirsin.

Sadece iman...Sadece teslimiyet...

Ýnandýðýn sürece dalgalar arasýnda yüzebilirsin. Azýcýk zaafa düþ; korkunç bir sona doðru sürüklenirsin. O üzerine gelen dalgalar yutuverir seni.

Ýkna edemediðimiz bir kiþiye;

"Sen bana inancýný kaybetmiþsin. Ben aðzýmla kuþ tutsam nafile! deriz.

Çünkü guvenmiyordur artýk. Ýnanmýyor ki neden teslim olsun! Emanet edeceðimiz yer güvenlikli deðil. Ya da biz öyle inanýyoruz. Bitti nokta. Ne malýmýzý ne canýmýzý emanet edemeyiz.

Ýnanmýyoruz.

Ýnanýrsak baþarýrýz. Kendimize güvenmek için bile inanmaya ihtiyacýmýz var.

Sýnava girecek birisi; ben bu sýnavý kazanamam. Kendime hiç güvenmiyorum derse.

Geçmiþ olsun!

Mutlaka performansý düþecektir. Az ya da çok.

Ýman etmek; yani inanmak o kadar önemli ki her iþin baþý inanmakla baþlar.

Bir hikaye;

...

Yýllar önce Amerika’da yaþlý bir kayýkçý Mississippi Nehri’nin bir yakasýndan öteki yakasýna doðru yolcu taþýyarak geçimini saðlýyordu. Yaþlý kayýkçý kayýðýndaki küreklerden birinin üstüne “inanmak”, diðerine ise “çalýþmak” yazmýþtý. Bunun ne anlama geldiðini soranlara, kayýkçý þöyle yanýt veriyordu:

“Nehri Karþýdan karþýya geçmek için her iki küreðe de ihtiyaç vardýr. Çalýþmaksýzýn inanmak veya inanmadan çalýþmak, sizi olduðunuz yerde döndürür durur. Yaþam yoluna da tek kürekle çýkmam, nehri tek kürekle geçmekten farksýzdýr. Yerimizde döner durur, hiç bir yere gidemeyiz.”
(alýntýdýr)

...

Allah’a iman da böyle deðil midir? Önce inanýr, sinra güvenir, daha sonra teslimiyet gösterir, kendini emanet edersin, ve umutla beklersin...

Ýnancýn o kadar saðlam olur ki, emniyetine sonsuz güvendiðin için de hiç düþünmeden; malýný, canýný, ruhunu, oglunu, kýzýný, evini barkýný velhasýl kýsaca, her seyini O’na tereddüt etmeden emanet edersin.

Teslimiyetin, o paha biçilmez huzururuna râm olarak hemhal olursun, bahtiyar olursun.

Allah’a iman ederek ve teslim olarak aslýnda hem dünya hem de ahiret hayatýnda kendini emniyete almanýn keyfini yaþayabilmek kadar kýymetli ne olabilir ki?

Sorarým size; bu deðerli konforu, bu paha biçilmez serveti kim istemez ki?


...










Çok öfkeliydim; neye öfkeli olduðumu bilmeden. Ýnsanlara küsmüþtüm. Suçlarýný bilmiyordum bile. Ama bir gün gelecek insanlardan intikamýmý alacaktým. Yýllarca bu duygularla mücadele ettim.

Öyle bir sustum ki kendi kendime bile konuþmadým. Ýnsanlarla hep mesafeli oldum. Hiç arkadaþým olmadý. Hiç dostum olmadý. Gerçek manada bir can yoldaþým olmadý. Hep kaçtým kendimden. Hep saklandým içimdeki derdimden.

Bir gün öyle bir þey oldu ki; tüm soru iþaretleri cevabýný buldu. Ve benim kendimle oynadýðým saklambaç oyunu bir anda son buldu. Kaybolan kendimi buldum yýllar sonra.

Her þey bitti derken, kaybolduðum labirentten tam zamanýnda çýktým ve düþtüðüm kuyuya sanki bir anda gün ýþýðý doldu. Zifiri karanlýktan kurtuldum. Kuyunun dibine uzanan bir ele tutunup yeryüzüne çýktým adeta...

Küçük yaþta annemi kaybetmiþtim. Altý yaþýndaydým ve ölüm denen kavramla çok erken tanýþmýþtým. Bana annemin cennete gittiði söylendiðinde, cennetten nefret etmiþ ve anneme beni götürmediði için küsmüþtüm.

Gülmeye, yemeye içmeye, oyun oynamaya ve en kötüsü kendime küsmüþtüm. Kendimi çok suçladým çocuk aklýmla. Ben annemi üzmüþtüm. Annem de üzüntüsünden hasta olmuþtu...

Annesinin sözünü tutmayan, yaramaz bir çocuk olarak kendi kendimi yargýladým ve kendi cezamý kestim.

Suçum kötü bir evlat olmak; cezam ise annemden ayrýlmaktý. Daha doðrusu annem tarafýndan terkedilmekti cezam.

Bu suçluluk duygusu beni içine kapanýk bir çocuk yapmýþtý. Bunun farkýna varan çevremde ki büyüklerim bana annemin beni terk etmediðini söylediler. Bana yardým ettiklerini zannederlerken, beni yeni bir kaosun içine ittiler...

-Annen öldü seni terk etmedi. Çünkü Allah böyle emretti. Allah neden böyle kötü bir þeyi bana reva görmüþtü?

Cennetin çok güzel bir yer olduðunu anlatan babannem; cennete de iyi insanlarýn gireceðini anlatmýþtý. Annem çok iyi bir insandý. Çok iyi bir anneydi. Demek oluyordu ki annem cennete gitmiþti. Cennet artýk çok güzel bir yerdi. Çünkü annem oradaydý. Cenneti seviyordum...

Anneme olan öfkem de geçmiþti. O beni terk etmemiþti. Onu affetmiþtim. Tüy gibi hafiflemiþtim.

Aslýnda öfkem geçmemiþ sadece yön deðiþtirmiþti. Allah’ýn annemi cennetine almýþ olmasý beni çok mutlu ediyordu. Ama yine de onu benden alana karþý öfkem bir türlü geçmiyordu.

Her gece yumruklarýmý sýkarak, aðlayarak uykuya dalýyor, kabuslarla sabahý ediyordum. Uyandýðýmda aðlarken buluyordum kendimi. Sanki uykumda aðlamaya devam ediyordum.

Annemin kokusu odamdan hiç gitmiyordu. Sanki odamda bir yere saklanmýþ ve bir anda ortaya çýkarak bana sürpriz yapacaktý. Altý yaþýnda bir çocuk için çok aðýrdý bu yaþadýklarým.

Öfke kurt gibi kemirip duruyordu içimi. Allah annemi benden almýþtý. Yaþadýðým bu sýkýntýlarýn tek suçlusu oydu.

Minicik kalbim artýk dayanamaz hale gelmiþti. Kime kinlenecek, kime öfkelenecektim? Duygularým karmakarýþýktý...

Bu zor günler senelerce etkisi altýna almýþtý beni. Büyüdüm; içimdeki çocuk hiç büyümedi. Öfkem yedi bitirdi beni. Ýçimdeki çocuk hep aðladý. Hiç ama hiç susmadý. Sessizce içini çekti durdu...

Ve bir gün o çocuk sustu. Hýçkýrýklarý durdu. Aðlamayý kesti. Kuþlar gibi özgürdü artýk. Gülümsedi doðan güneþ gibi...

Ne mi oldu? Annem bana cennetten mektup yolladý. Bir mektup! Ýyi ki Allah kalemi yaratmýþtý. Ýyi ki annem eli kalem tutan, duygularýný kaðýda döken bir kadýndý. Ýyi ki benim annem Allah’a inancý olan bir insandý...

Annemin yazdýðý bir mektup geçti elime. Ölümünden on sene sonra elime geçen ve içimdeki çocuða yol gösteren, düþtüðü dipsiz kuyudan çýkmasý için elini uzatan bir mektup!..

Teyzeme býrakýlan fakat teyzemin bana vermeyi unuttuðu bir mektuptu bu.

Can simidi gibi; gaflet denizinde boðulmak üzere iken imdadýma yetiþen bir can simidi...

...

Caným oðlum:
Eðer ki bir gün þu fani dünyayý terk edersem. Bu mektubum sana vasiyetim olsun. Beni sakýn merak etme. Ben; bizi yaradan Yüce Allah’ýn ahiret yurdunda seni bekliyor olacaðým. O ki en merhametli O ki en baðýþlayan. Bil ki emin ellerde ve en güzel yerdeyim. Bana inan bana güven ve kavuþacaðýmýz vuslat gününü sabýrla bekle. Seni de O Allah’a emanet ediyorum. O yüzden içim rahat. Seni ahiret yurdunda özlemle bekliyor olacaðým. Ýyi bir insan ol. Allah’ýn yüce kitabýna uygun bir yaþam sür. Tek yapacaðýn bu. Allah daima yardýmcýn olacaktýr. Sen sadece O’na inan ve kendini O’ a teslim et. Ýyi bir müslüman olman yeter. Ahiretini mamur etmen ve Allah’ýn rýzasýný kazanman için sadece hayýrlý bir kul ol. Seni Yüce Mevla’ ya emanet ettiðim için kalbim mutmain içim rahat.
Seni daima sevecek olan annen...

Sanki annem elini uzatmýþ; içimdeki hiç susmayan o masum çocuðun saçlarýný okþamýþtý. Mektup, artýk bir yetiþkin olan bana deðil de hiç büyümeyen hep altý yaþýnda kalan çocukluðuma yazýlmýþtý.

Sakinleþti içimdeki çocuk. Rahatladý ve derin bir nefes aldý. Hayatýma dokundu annemin sözleri. Anlamsýz ve tekdüze olan yaþantýma yön verdi. Artýk nefes almamýn bir amacý vardý.

Yolcuydum ama nereden gelmiþ ve nereye gidecegimi bilmiyordum. Kaybolmuþtum bir pusulam yoktu. Mektup pusulam olmuþtu.

Ýçimdeki çocuk barýþmýþtý kendisiyle. Artýk hiç kimseye küs deðildi. Hafiflemiþti...
Minicik yüreðine yýlan gibi çöreklenen intikam duygusunu yok etmiþti Allah ve ahiret inancý.

Anne olmak böyle bir þeydi iþte. Kendisinden önce her zaman çocuklarýný düþünür yokluðunda bile korur kollardý onlarý.

Teþekkür ederim anneciðim Allah senden bir defa deðil bin defa razý olsun...






bu gece aðlayan olmasýn
üzülmesin hiç kimse
istiyorum

her damlaya bir buse kondurmak

yüreðýnden
öpmek istiyorum
çocuklarýn

saçlarýný okþamak
tüm yetimlerin

hangi çehrede güller açmaz
hangi gözbebeðinde yýldýzlar oynaþmaz sevildiðinde

hey doðacak güneþ
yarýn çok cömert doð
gülümse tüm sevdiklerime

hey saksýdaki mor menekþe

kýrmýz gül

beyaz papatya

gülümseyin

sizlerin de öpüyorum yanaklarýnýzdan

hey gece þu kara yüzün gülsün
hiç yüksünmeden öpüyorum seni de

benim adým umut

hey aðlayan bebek
yüreði yanan ana

parlayan yýldýzlar

dolunay

hey hüzün sen de gülümse
sakla kendini bir yerlere

mümkünse unut adýný

hey
benim adým umut

uyumak yok bu gece

hey uyku

öpüyorum gözlerinden seni de
hadi gülümse




Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.