MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Sakar Kazma (ÖYKÜ)
mhrcck

Sakar Kazma (ÖYKÜ)


Kazma bir ucu sivri diðer ucu keski olarak kazý iþlerinde kullanýlan, bildiðimiz eþici kazmalardan deðildi. Bu Kazma düþünen, konuþan, verilen iþi misafirhane katlarý arasýnda bir aþaðý bir yukarý götürüp getiren, ortalýðý temizleyen, belli saatlerde çay servisi yapan, amirlerine karþý saygýlý bir baltaya sap olan cinsten biriydi bu Kazma.

Taþrada bulunan kamu fabrikalarýndan birinde misafirhane görevlisi olarak vardiya usulü çalýþan, enine boyuna çam yarmasý gibi cüsseli korkutucu görünüþüne raðmen yüreði pamuk kadar yumuþak, düzgün karakterli görevini aksatmadan yapan hizmetlilerden biriydi bu Kazma. Ýlk okul üçten terk olmasýna raðmen azmederek orta ve liseyi dýþarýdan bitirip üniversiteye hazýrlanan. Ýþletme okuyup çalýþtýðý fabrikaya müdür olmayý hedeflediðini söyleyen, sekiz baþ nüfusa bakan azimli ve fedakar bir köy çocuðuydu Kazma.

Misafirhane görevisi olarak gündüz daimi, haftada bir nöbetçi olduðu gecelerde misafirhaneye gelen misafirlerin kaydýný tutan, gidenlerin çýkýþýný yapmapandý. Kalýcý misafirlere sabah kahvaltýsý hazýrlar, akþamlarý çay kahve servisi yapmardý. Misafirler odalarýna çekilince de, görev baþýnda uyumamak için gece geç saatlere kadar ders çalýþýrdý

Bu sebeple misafirhanede hizmetli olmasý hasebiyle, Ankaradan taþraya görevli gelenlerin çoðu tanýrdý Kazmayý. Fabrika da görevli bulunduðum bir günün akþamý, sabah kahvaltýsý hazýrlamasýný tembihlemiþtim. Sabah kahvaltý salonuna geçtiðimde masayý hazýrlamýþtý. Porselen demlikten çay servisi yapýp geri çekilirken ayaðý takýldý ve tökezledi. Gördüðümü fark edince özür diledi, aldýrma önemli deðil dedim. Sakarlýðýmý mazur görün efendim dedi geri geri çekildi.

O gün fabrika da iþlerimi erken bitirmiþtim. Fabrika müdürü ve diðer yardýmcýlarýyla birlikte memur lokantasýnda akþam yemeðimizi yedik. Akþam çayý için birlikte yemekhanenin karþýsýnda bulunan misafirhaneye geçtik. Kazma bizleri kapýda karþýladý ve misafir salonuna geçtik. Çayýn hazýr olup olmadýðýný sordu müdür bey, hazýr efendim dedi. Biraz sonra elinde çay tepsisiyle salona girdi. Genel Müdür beyin çayýný sehpa üzerine koyarken avuç ayasý üzerinde tuttuðu çay tepsisi elinden kayýp sehpa üzerine devrildi. Çaylar dökülmüþ cam kýrýklarý halýnýn üzerine saçýlmýþtý.

O, dað gibi iri cüsseli adam mahcuptu, gözlerinde hüzün dondu kaldý. Kimsenin yüzüne bakamayacak kadar üzgün olduðu belliydi. Sadece müdür beyin gözlerine yalvarýrcasýna bakýyordu. Sanki efendim beni iþten çýkarmayýn, dört çocuðumla ne yaparým sonra, beni affedin diyor gibiydi. Müdür bey Kazmanýn sakarlýðýný piþkinliðe verip fazla üzülmemesi için kahkaha atarak güldü, hay Allah bizi güldürdün Allah da seni güldürsün dedi, bizler de ortamý yumuþatmak için hep beraber güldük.

Üzülme Kazma dedi müdür bey, adýn Kazma soy adýn Sakar oldukça sana kimse kýzamaz, kýzan olsa da buna müsaade etmeyiz öyle deðil mi arkadaþlar dedi ve yanýna çaðýrdý. Yaklaþýnca müdür bey baþýný eðdi iki eliyle ensesinden çekip okþadý. Git þimdi çayýmýzý tazele dedi. Zaten temizlik iþlerine bakanlar ortalýðý anýnda temizlemiþlerdi. Bir müddet sonra karþýda bulunan memur lokantasýndan çaðrýlan iþin ehli garson, çay tepsisiyle içeri girdi kazma da arkasýndaydý. Çaylar içildikten sonra müdür bey ve ekibi diðer çalýþanlarla birlikte iyi akþamlar dileyerek misafirhaneden ayrýldýlar.

Merkez ve diðer fabrikalardan ara sýra görevli gelenler misafirhanede konaklarlardý. Dýþarýdan misafir alýnmadýðý için genellikle tenha olurdu. Yemekten sonra televizyon salonunda Kazma ile baþ baþa kalmýþtýk. Çay taze yeni demledim içelim mi efendimdedi. Getirdiði çayý tepsiyle birlikte sehpaya koydu. Otur konuþalým baþka türlü zaman geçmiyor dedim. Sýrayla köyünü, ailesini, çocuklarýný sordum, mahcup bir tavýrla sorduklarýmý cevapladý.

Adýnýn Hüseyin olduðunu biliyordum, ama kimse ismiyle hitap etmiyordu. Neden kazma dediklerini sordum.

- Tel örgünün berisinde görünen þu köy var ya ben o köydenim. Ailecek çiftçilik yaparýz, arazilerimizin bir kýsmý kamulaþtýrýlýp tel örgüyle çevrilince, fabrika yapýlacaðýný öðrendik sevindik. Ýnþaata ne zaman baþlanacaðýný merak ettik. Yýl sonuna doðru þantiye barakalarý kuruldu iþ makineleri çalýþmaya baþladý sevindik. Muhtar þantiyeye iþçi alýnacaðý haberini kaymakamlýktan öðrenmiþ bizlere duyurdu. Duyar duymaz köyümüzde ve yakýn köylerde ne kadar iþsiz genç varsa müracaat ettik. bir kaç hafta sonra iþe alýndýðýmýzý bildirdiler. Ýstenen evraklarý tamamlayýp muhaberata teslim ettik ve kýsa sürede iþe baþladýk. Beni inþaat servisine verdiler. Evrak getir götür, temizlik iþlerini yap dediler. Sabahlarý masalarýn üzerinin tozunu alýyor, yerleri paspaslýyor, mesai baþladýðýnda da personele çay servisi yapýyordum. Bir kaç sene þantiye barakalarýnda böyle çalýþtýk, sonra çoðu binalar tamamlanýnca, diðer birimlerle birlikte biz de yeni ofis binasýnda yerimize geçtik.

Fabrika iþletmeye alýndýðýnda muvakkat iþçilerden bir kýsmýmýz ve torpilliler imtihanla kadroya geçtiler, tabi olarak maaþlarý da arttý. Benim tahsilim ve mesleðim ve torpilim olmadýðý için kadro alamadým muvakkat kaldým. Dokuz ay çalýþtým kýþa doðru çýkarýldým. Çalýþmadýðým dönemde esnafa yaptýðým borcu çalýþtýðým dönemlerde zorlanarak ödedim. Bayaðý geçim sýkýntýsý çekiyordum. Elime üç beþ kuruþ geçince köyde adým saným duyulur oldu. Ýstediðim kýzý ikiletmeden verdiler evlenip onunla mutlu oldum. Bu gördüðün Kazmanýn þimdi dört çocuðu kalabalýk bir ailesi var efendim.

Allah’ýma Nasýl þükretmem binlerce þükürler olsun. Ýnþaat servisinde bir mühendis aðabeyim ilkokulu bitirmem için beni teþvik etti, onun sayesinde ilk okulu bitirdim. Bu hýzla zaman içerisinde orta okulu da bitirdim. Ortayý bitirdiðim yýl beni inþaat servisinden alýp misafirhaneye verdiler. Kýsa sürede iþime alýþtým, doktor gibi beyaz önlük giyinmem, memur gibi masaya oturup kayýt yapmam, telefonla amirlerin talimatýný almam, gelen misafirlerin adam yerine koymasý var ya ! Vallahi ne yalan söyleyeyim beni gururlandýrýyordu. Bu arada gece nöbetimde zamaným bol oluyordu. Amirimin sayesinde dýþarýdan liseye devam ettim. Bu yýl bitirip üniversite imtihanýna gireceðim. Ýnþallah iyi bir bölümü kazanýrým.

Sorduðunuz sorunun cevabýný unuttuðumu sanmayýn, unutmadým biraz konuyu daðýtýp eski günlerime döndüm özür dilerim. Önce sakarlýðým sonra kazma hikayem sayesinde kadro aldým. Bana kadro veren genel müdürümüze buradan sonsuz teþekkürler ediyorum, ona ömür boyu minnettar olacaðým. O günlere dönüp anlatayým efendim;

Fabrika iþletmeye alýndýðýndan bir kaç yýl sonra merkezden teftiþ için genel müdürümüzün fabrikamýzý ziyaret edeceði haberi geldi. Tüm fabrika çalýþanlarý,ofis ve mýntýka temizliðine giriþtik. Yol tamirleri yapýldý, yol levhalarý, yol çizgileri, çöp tenekeleri, bordür taþlarý boyandý. Misafirhanede tüm perdeler yýkandý, koltuklar yerler silindi, banyolar temizlendi kolonya týraþ takýmý, en kaliteli markalardan nevresim, bornoz, havlular yenilendi. Misafir salonunun mozaik yer kaplamasý üzerine ahþap parke döþendi.

Sonunda beklenen oldu. Genel müdürümüzün yolda olduðu haberini alan fabrika müdürü ve yardýmcýlarý þehir giriþinde karþýladýlar. Genel müdür kendisi için tahsisli olan birinci katta bulunan süit odada aðýrlandý. Zatýalilerine hizmette bulunacaðým için beni de donatmayý ihmal etmediler. Takým elbise, beyaz gömlek, kravat, beyaz iþ önlüðümü, ayakkabýmý yenilediler. O güne kadar hiç genel müdür görmemiþtim. Yoðun hazýrlýk yaptýklarý için midir nedir bilmem, yüz yüze geleceðimden heyecanlanmýþ bayaðý korkmuþtum. Meðer öyle deðilmiþ, mütevazý adam gibi adammýþ efendim.

Genel müdür istirahate çekilinceye kadar fabrika müdürü ve yardýmcýlarý eþleriyle beraber misafir salonunda beklediler. Allah’tan o ana kadar sakarlýk yapýp hizmette kusur etmedim.

Sabah erken saatlerde yine fabrika müdürü ve yardýmcýlarý misafirhaneye geldiler, salonunda genel müdürün kahvaltýya inmesini beklediler. Biraz sonra salona giren genel müdürü ayakta karþýladýlar. Selamlaþtýktan sonra kahvaltý masasýna geçtiler. Fabrika müdür servisi baþlatmamý gözüyle iþmar etti. Gümüþ tepsi üzerine kristal çay bardaklarýný gümüþ kaþýklarý gümüþ þekerliði koydum. Heyecanýmý yenmem için kendimi kýrk kere tembihledim. Kazma salona parke döþendi giriþ ile salon arasýnda yükseklik farký var sakýn takýlýp düþmeyesin diye.

Servise çýkmadan heyecanýmý yatýþtýrmak için duamý ettim ama yine de yenemedim. Dolu tepsiyle mutfaktan salona geçerken giriþteki yükseklik farkýný unutmamla, kahvaltý masasýna doðru uzanmam bir oldu. Her þeyi berbat etmiþtim. Fabrika müdürü Kazma ne yaptýn dercesine gözlerini belertirken bana yiyecek gibi baktýðýný gördüm. Oradakiler donup kalmýþtý.

Genel müdür yerinden kalktý bana doðru geldi beni yerden kaldýrdý. Berbat ettiðim yarým kalan kahvaltý lokantadan takviye ile tamamlandý. Kovulmaya hazýr, beklerken içeriden haber geldi. Genel müdür seni istiyor dediler. Korku ve panikle genel müdürün huzuruna çýktým. Fabrika müdürü ve yardýmcýlarý ters, ters ne yaptýn sen dercesine bakýyorlardý. Genel müdür tebessümlü bir tavýrla geçmiþ olsun evladým üzülme olur böyle þeyler aldýrma dedi. Dikkatimi çekti sana neden Kazma diyorlar senin adýn yok mu diye sordu.

– Adým Hüseyin efendim. Soyadým Kazma olduðu için Kazma diyorlar dedim.

- Niye Kazma büyüklerin baþka soyadý bulamamýþlar mý !

– O yýllar köylük yerinde, köylü lakapla anýlýrmýþ, soyadý nedir bilmezlermiþ ki genel müdürüm. Soyadý kanunu çýktýðýnda köylü sormuþ nasý bir isim alalým diye. Nüfus memuru köylüye akýl vermiþ, taþ, toprak, çiçek, dað, tepe, aklýnýza ne gelirse buna benzer olanlarý soyadý olarak yazabilirsiniz demiþler. Ýlk müracaat edenler bu isimleri soyadý olarak kapýþmýþlar, sona kalanlar da týrmýk, bel, kürek, yaba, saban, çekiç, keser ne varsa onu almýþ.

En son dedem gitmiþ münasip bir soyad bulamayýnca nüfus memuru, emmi senin soy adýn da ’’ Kazma’’ olsun demiþ. Sakar oluþuma gelince bir iþi doðru dürüst yapamadýðýmdan, kýrýp döktüðümden öyle diyorlar genel müdürüm. Hizmet içi eðitim almadýðým için beceremiyorum, eðitim almýþ olsaydým böyle olmazdý efendim.

- Evli misin çocuðun var mý? - Evliyim elini öper iki oðlum iki de kýzým var genel müdürüm. - Ne zamandýr, hangi vasýfla çalýþýyorsun. – Altý yýl oldu genel müdürüm, bu arada ilkokul üç den terkim ilk okulu, orta okulu bitirdim bu yýl da kýsmet olursa liseyi bitirip üniversite imtihanýna gireceðim. þu anda muvakkat iþçiyim, daimi olmadýðým için kadro alamadým genel müdürüm.

Genel müdürün baþýmdan aþaðý beni süzdüðünü gördüm efendim. Göz göze geldiðimizde tebessümle göz kýrpar gibi yaptý ve Kazma sana beklediðin kadroyu vereceðim dedi, uçacak gibi oldum efendim.

Genel müdür fabrika müdürüne dönerek Kazma’nýn kadro yazýsýný gönder dedi.
Sonunda gördüðün Hüseyin, sakarlýðý ve kazmalýðý sayesinde kadroyu aldý hayatýný kurtardý ve bir kazmaya sap oldu. Yoksa dört çocukla ne yapardý bir düþünsenize efendim.

Aradan on beþ yýl gibi bir zaman geçmiþti, benim de emekliliðimin beþinci yýlýydý. Eðe kýyýlarýnda tatil yapmak için yola çýkmýþtým. Þehirler arasý yol üzerinde bulunan fabrika da öðle yemeði yiyecek yoluma devam edecektim. Yemek salonuna girip bir masaya oturdum. temiz giyimli garson servis açýp tabldotta ki yemekleri saydý. ben yemeðimi yerken salonda bir hareketlenmenin olduðunu gördüm. Hizmetliye bu telaþ niye diye sordum. Genel müdür bey fabrikamýzda, yemeðe teþrif ediyorlar efendim dedi. biraz sonra teþrif ettiler. Gelenlerden biri hariç hiç birisini tanýmýyordum.

Ayýrt edilen çiçekli masaya oturdular. Genel Müdür olduðu beli olan kiþinin sað yanýnda iri kýyým saçlarý dökük ve aðarmýþ olaný genel müdür muhatap aldýðýna göre galiba fabrika müdürü oydu, sanki bir yerlerde görmüþ gibiydim. Hizmetli çaðýrýp hesabý istedim. Hesap deri portföy içerisinde geldi. Genel müdürün sað yanýnda oturan kim diye sordum, fabrika müdürümüz Hüseyin Bey efendim dedi. Bana doðru eðilmesi için elimle ensesinden çektim.

Onun adý Sakar Kazma dedim. Hizmetli, aman efendim estaðfurullah müdür beyimiz çok deðerli saygýn biridir. Yemekhaneden çýkarken protokol masasýna selam verirken fabrika müdürüyle göz göze geldim.

Ben fabrika müdürü Hüseyin Kazma, hani bir zamanlar köyden gelen, fabrika hizmetlisi, namý diðer Sakar Kazma. Beni hatýrladýðýnýza eminim efendim. Mücadelem henüz bitmedi, Allah’ýn izniyle bir gün solumda oturan genel müdür beyin yerinde olacaðým.

Bir zamanlar fabrika hizmetlisi Sakar Kazma, bu teþkilatýn hizmetkarý olarak, onuruyla hizmetine devam edecek efendim diyor gibiydi. 280320 mcicek

BeðenTweetSharePin itWhatsApp


mhrcck
Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.