MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Otoban


Motorcular kulübündeyiz. Ben ve hayali arkadaþým Celal’in yolu ilk kez buraya düþüyor.Ýlginç bir mekan , hakkýný teslim etmeliyim; duvarlar boðazýna kadar envayi çeþit motor resimleri ile dolu . Bir sürü deri ceketli macera düþkünü motorcu büyükce bir masa etrafýnda yüksek sesle kavga edecesine baðrýþarak birbirlerine hikayeleriný anlatýyorlar. Arada bir de ani bir tufan çýkmýþ gibi adabý aþmýþlar olarak kükrercesine kahkahalar savurarak susma sýralarý kendilerine geldikçe önlerindeki menemenlere ekmeklerini banýyorlar .Celal’in caný menemen çekmiþti, Ýstemeye istemeye burada mola vermek zorunda kalmýþtým . Celal bir þeyi tutturdu mu koparmadan býrakmaz. Ýblisin menemen aþermesi durduk yere kabarmamýþtý pek tabii;buranýn menemeninin meþhur olduðu,meþhur olduðu kadar doyurucu olduðu beþ kilometredir tabela reklamlarýnda Celal’in doymak bilmeyen midesini ve beni ikna etmeyi baþarmýþtý. Tabelalar þaka gibiydi. -Nefis menemene 4 km kaldý- Açsan midene 2,5 kilometre sonra bir iyilik yap-Sýk diþini 500 metre kaldý -Celal onun için bitmek bilmeyen bu mesafede menemen krizine girip kolumun etini sýkýp moraratmýþtý.Huzurlu bir pazar sabahýný baharýn öncü iþaretleriyle taclandirmak niyetiyle yola çýkmýþtýk. Asvalt kenarlarý yeþilin en gösteriþlý tonlarýyla parlamýþ,türlerini bilmediðimiz aðaçlar kar gibi çiçekler aþmýþ, yeni yetme uçuþcu böcekler þuursuzca her köþeden vizildayip ön camýmýza çarpýp can vermiþti . Masumane bir hevesin peþine elbette ki yayan ,yalýnayak çýkamazdýk. Altýmýzda 97 model bir renault flas marka otomobilimiz vardý dostlarým. Boyasý yer yer güneþ yanýðýndan solmuþ Fransýz malý bir otomobildi bu.Dile kolay 23 yaþýnda,otomobil yurdunda ihtiyar bir delikanlý sayýlýrdý. Küçük, içi oldukça dar arabadýr model Flaþh. Üretimden kaldýralý üç tane beþ yýldan fazla oluyor. Böylesine küçük otomobile 1700 motor koymuþ þu bizim burnu yere hiç düþmeyen ukalâ Fransýz dostlarýmýz. Ne mi demektir bu 1700 motor ? Gerçekten merak ediyorsan, cevabý uygulamalý olarak sana gösterebilir birlikte küçük bir tura çýkabiliriz. Hayali dostum Celal de buna pek memnun olurdu, o arkadaþ canlýsý biridir. Böylece ben de otomobilimizin gaz pedalýna biraz sert basmana izin verir, özetle ne demek istedigimi hemencecik kavrayabilmene yardýmcý olurdum . Altýmýzdaki bineðe geri dönelim. Uçan tabut lakabýný Fransa’da almýþ yürümüþ zamaninda bu küçük canavar. Yersiz bir lâkap da deðildi hani bu; cüceliðine, boyasýnýn solukluðuna bakmayýn siz. Bmv,mercedes,audi sahipleri piçlerle kýrmýzý ýþýktan her kalkýþta onlarý beþyüz metre boyunca ayaðýmýn altýnda can veren karýncalar gibi ezdiðime þahit olsaydýnýz, küçük diliniz Normandie çikarmasindaki destiriyatör kapaklarýnýn sahile vurduðu gibi yerinden fýrlayýp çenenize yapýþýrdý . Sonradan hýzlanarak bizi geçerken intikam aldýðýný zanneden bu züppelere diyecek söz bulamýyorum. Celâl böyle zamanlarda hemen devreye girerdi . Sonradan aklý baþýna gelip devrini alan lüks arabalar bizi sollarken yerinden doðrulur, avazý çýktýðý kadar "Ne oldu cicim ne oldu hahh diye baðýrýp durur,aðzýndan salyalar saçarak en bilinmedik küfürleri savurdu. Neyseki Celal’i bir tek ben duyabiliyordum. Aksini bir düþünsenize; Celal’i baþkalarýnýn da duyabildiði bir dünyayý. Halim nice olurdu.
O kalbur üstü otomobillerde kasýlarak oturan nice avukatlar, nice þirket ceolarý belki de polis müdürleri ,savcýlar vardýr haddimizi bize derhal bildirecek. Korkum, bir gün böyle bir talihsizliði yaþayacak olmamýzdý. Þükürler olsun ki onu sadece alzheimera yakayý ele vermiþ yaþlý bunaklardan baþkalarý duyamýyordu. Deri ceketlilerden biri, ait olduðu guruptan ayrýlmadan önce bir kaç kez masamýzda ürkütücü bakýþlarýný gezdirmiþti. Sonra kararýný verip bize doðru yürüdü. Sol iþaret parmaðýný iki porsiyon menemen tabaðýna dikerek aynen þunlarý söyledi. "Hey adamým birini mi bekliyorsun yoksa ikisini de sen mi yiyeceksin" 1.90 dan daha uzun koca bira göbekli ,þiþkoluðundan sýrtýndaki deri ceketi kambur belinde gerilmiþ,kýrk yaþlarýnda sert erkek görünümlü,kýr sakallý biriydi bu. Baþýnda da nazi subayý þapkasý ve bu þapkanýn anlýnda kurukafa kabartmasý vardý. "Bela istemiyoruz dostum "diye bir kaç alt perdeden cevap verdim. Amerikan filmlerindeki yankilerin birbirlerine horozlandiðý bir sahneyi canlandýrýyor gibiydik dostlarým. Celal sinirden deliye dönmüþ masanýn üzerine fýrlamýþtý. Elindeki çatalla ona doðru hamleler yaparak "Ona haddini bildir kardesim, domuz burnunun ortasýna yumruðunu indir,hadi ne duruyorsun o aþaðýlýk burnundaki kaný masaya boþalt diye tepinip duruyordu. Ait olmadýðýmýz bir yerde; motorcularýn uðrak yerinde,evinde,çöplüðündeydik.Hayali dostum Celal’ý adam yerine koyup saysak bile kaba bir hesapla yirmiye karþý sadece iki kiþiydik. Burnunu çeke çeke, elinin ýslaklýðýný dometes lekeli önlüðüne silerek yanýmýza gelen menemen ustasý acýnasý gözlerle bana bakýndý ve tam olarak þöyle sordu; "Ýyi misin abicim?" Bu arada motorcularýn kalabalýðý da sus-pus olmuþtuþ dikkatlerini bize döndürmüþtü. Aklýndan geçen ilk þeyi yapmalýsýn derdi büyükbabam böyle durumlarda. Yumruðumu sert bir hindistan cevizi þekline dönüþtürüp kürek kemiðimden desteklediðim kuvvetle motorcunun burnuna bu sinerjiyi indirmem, çýkýþ kapýsýnýn koordinatlarýný belirlememle bir olmuþtu. Çam yarmasý önce geriye doðru savrulup boþ masaya çarptý. Sonra da burnundan boþalan köpüklü sýcak kanla birlikte kütük gibi devrildi enayi. Celal böyle durumlarda sonuna kadar kalýp kavganýn tadýný almamýz gerektiðini savunur. Ama kaçmak bu þartlarda en iyisi görünüyordu . Bizim flaþ köpükler içerisindeydi. Herifçioðlunun biri onu yýkamayý iþ edinmiþti kimseye bir þey sormadan.Bir kaç lira çorba parasý için bunu size sormadan yapan çulsuzlardan pek hoþlandýðýmý söyleyemem. Elindeki hortumla þoke olan bu fukaraya da ayný tarifeyi tereddütsüz uyguladým. Amam anam diye elindeki hortumu býrakmadan o da yere kapaklandý. Boþtaki elini de yüzüne tutup ikinciyi yemeyi hiç de istiyor görünmüyordu.
Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.