Ýsmail Ýsmail Ýbrahim’in oðlu Ýsmail insanlýða feda olmuþ Allah’ýn kulu Ýbrahim ki atasý o Resul u Ekrem’in Ýsmail oldu keremli kulu yerlerin ve göklerin Sare hediye verince Hacer’i Ýbrahim’e Allah vermiþti ona Ýshak’ý hediye Sare ihtiyar bir acuze iken Doðurdu Ýshak’ý Allah’ýn bu ona ikramý Ýbrahim’e ikram ettiði için Ýkram etti yaratan ona benzeriyle Ve Sare mutlu oldu Parýldadý Ýshak’ýn ýþýðý gözlerinde Ve Hacer’in de parladý gözlerinde Ýsmail’in ýþýðý Ýsmail ve Ýshak Doðdular ayný evde Ama kýskandý Sara Al götür bunlarý dedi gözümün görmediði yere Ýbrahim dediðini yaptý onun Çünkü Allah ta böyle istiyordu Küçük çocuk ve Hacer bindiler bir deveye Ýbrahim önde Gidiyorlardý çölde gece gündüz Dümdüz göz alabildiðine kum güneþ ve yakýcý rüzgar Yalýyordu yüzlerini gidiyorlardý yalvararak Allah’a Meraklý gözlerle bakarak Ve korkarak bilinmeyenin esrarengizliði içinde Ne getireceði bilinmediði için Ama peygamber olan Ýbrahim’e Sonsuz bir güven içinde Yine de alamýyordu kendini Hacer meraktan Ama sabrediyordu Biliyordu ki kendisi bir köle Kölenin Hakký olamaz itaatten baþka Ve seviyordu Ýbrahim’i Sevenin Sevdiðinin istediðinden baþka Muradý olamaz Gide gide bir vadiye vardýlar Ve konakladýlar bu yerde Ýbrahim gitmem lazým dedi Kavmim beni bekler Ben Allah’tan korkarým Onun emri bu Musa’nýn kavminin baþýna gelen Gelsin istemem benim kavmimin de baþýna O halde dönmeliyim Ýþimin ve görevimin baþýna Hacer dedi bu Allah’ýn emrimi Bizi böyle bir vadide kimsesiz ve yalnýz býrakmak Bir baþýna susuz ve ekmeksiz Evet dedi ben Bana emredileni yapýyorum ben Hacer dedi o halde bize Allah yeter O ne güzel efendi ve ne güzel vekildir Ýbrahim veda etti Hacer’ine ve yavrusu Ýsmail’e kundaktaki Bindi devesine ayrýldý oradan arkasýna bakmadan Býrakarak onlarý Allah’ýn emanetine Hacer ümitli ve mahzun bekliyordu Ve çocuk Ýsmail aðlýyordu canhýraþ bir feryatla Hacer emzirdi onu ama sütü yetmiyordu Koþturmaya baþladý çocuðu çöle býrakarak Bir o tepeye bir bu tepeye Gelen bir var mý diye bakarak Yoktu bir Allah’ýn kulundan eser Ne gelen vardý ne giden Yedi kez koþtu durdu Safa tepesinden Merve tepesine Kabe’nin bu günkü olduðu yerde Duruyordu Ýsmail yerde upuzun yatýyordu Kundaðýndan çýkarmýþtý Annesi serinlesin diyerek Hacer koþtururken çocuða göz atýyordu uzaktan Acele ediyordu hervele yaparak koþturuyordu Yedinci gidiþte bir de ne görsün Ýsmaillin ayaðý altýndan bir su akýyordu Koþtu dur dur dedi akýp gitmesin Çabuk bitmesin tükenmesin diyerek Zem zem dedi ana diliyle yani dur dur Durmadý lakin yavaþladý akmasý Artýk gürül gürül akmýyordu Ýçirdi çocuðu suvardý Kendisi de içti kana kana Artýk ne açlýk duyuyordu ne susuzluk Ne mübarek bir suydu bu Kýyamete kadar insanlýðý sulayacak Ve doyuracak bir kutlu suydu bu Adýný zemzem koydu Sonra bir baktý ki vadiye ulaþtý bir kervan Konakladýlar izin isteyerek Hacer’den Su karþýlýðýnda onlara Ýhtiyaçlarýný vereceklerdi kendilerinde olan Develeri erzak yüklüydü Yemenden gelen kervan Epeyce yüklüydü Un bakliyat ve semen Yanlarýnda hayvanlarý vardý Sütlerini saðýyor etlerini yiyorlardý Su karþýlýðý Hacer’e onlardan veriyorlardý Çadýrýný kurdular Hacer’in Onu kutlu bir insan biliyorlardý Çünkü bu su hem susamalarýný Hem açlýklarýný gideriyordu Onda keramet görüyorlardý bu apaçýktý Bu kadýn dindardý hak dine mensuptu Onlara da anlattý bu dini Onlar da memnun oldular Ve bu dine uydular Peygamber Ýbrahim’i duymuþlardý Ýnandýlar ona Ve tabi oldular Ve onun öðretisine Gün geçti göründü Ýbrahim yine ötelerden Kendisine ilahi emir vardý Ýbrahim adak yapmýþtý Allah’ýna Eðer bir çocuk verirse ona Kurban edecekti en sevdiði þeyi Allah’ýna Rüyasýnda hatýrlatýldý Ýbrahim’e bu sözü Bu söz adaktý adanmýþtý Allah’a En sevdiði þeyi kurban etmesi için En sevdiði neydi Düþündü Ýbrahim o Ýsmail’di Onu kurban edecekti eyvah Çaresizdi Üç kez bu ona rüyada gösterildi O da çaresiz yola çýktý Gördü Ýsmail’i Ýsmail bir çocuktu Özlemiþti ama yazýk onu kurban edecekti Annesine söyledi onu En güzel elbiseleriyle giydirsin dedi Hacer denileni yaptý çaresiz Ýsyan edemezdi Allah’a ve Peygamberine Giyindirdi süsledi kokulara gark etti Kýna yaptý saçlarýna Kurban olarak hazýrladý Allah’a Ýbrahim sabah namazýna kalktý Dualar etti Allah’ýna Oðlunu aldý götürdü Harem’in uzaðýna Yolda oðlu Ýbrahim’le sohbet ediyordu Ona sevgisini arz ediyordu ilk ve son kez Þeytan musallat oluyordu Ýsmail’e görünerek Baban diyordu baban Seni götürüyor kurban etmeye Söz verdi Allah’ýna Yanýlarak en sevdiði þeyi kurban edeceðine Þimdi Allah istiyor ondan Sözünde durmasýný Ýsmail tanýdý þeytaný Doðru söylüyordu bu kez Ama yanlýþ bir amaçla Sapkýn bir amaçla doðru olaný kullanýyordu Sus dedi ey melun sen hiçbir zaman Doðru bir iþ yapmazsýn Doðru olaný bile kullanýrsýn Yanlýþ amacýn için Haydi, git þimdi git buradan Ve alýp yerden taþlarý Fýrlatýp atýyordu þeytana Ve babasýna diyordu Ey Baba Biliyorum beni kurban etmek istiyorsun Allah’ýn emri bu yap yapmalýsýn Muhakkak yapacaksýn biliyorum Ama senden bir þey istiyorum benim gözlerimi baðla Belki sana karþý gelirim diye korkuyorum Ben sana ve Allah’a Karþý gelmek istemiyorum Can acýsýyla da olsa Biliyorum can tatlý Ama Allah’a itaat etmek lazým Dünyaya geliþ gayemiz bu Ahmet KEMAL 11.04*15 Sosyal Medyada Paylaşın:
ismail karaosmanoğlu Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.