İSTANBUL SENİ (21)

Ben
"Taþý topraðý altýndýr!" denen
Kostantinopolis(*),
Saudi’ye "Ýç Güveyi" giden
Arap-ola-polis,
karný kanal ile deþilen
Katar-ola-polis,
rant uðruna biten
Beter-ola-polis,
zayýflýðýnýza yenik düþen
Yeter-ola-polis
Ýstanbul’um ben!

Kaza aça
baðrýma kanal yaptýlar,
parça parça
kýyý topraklarýmý kapattýlar,
kapa kaça
Katar’a, Saud-i Arap’a sattýlar,
yaka paça
hisselerimi satýþa çýkarttýlar,
kaça saça
Dünya Borsalarý’nda borçlandýrdýlar beni,
koyarak kefil
aldýlar kredi,
yaptýlar köle-sefil!

Ödenemeyince ipotek,
sattýlar borç senetlerimi öbek öbek,
tefecilere,
sele sepet
yeniden borçlandýrdýlar beni geleceðime.

"Geleceðiz!" dediler,
geldiler.
"Alacaðýz!" diye ant içtiler,
aldýlar beni;
Kurandaki
Kutsal Sure’nin eseri,
Fatih Sultan Mehmet’in emaneti
güzel Ýstanbul’u geri!

(*) "Polis" kelimesi yunanca "Þehir" anlamýna gelir.


Sosyal Medyada Paylaşın: