Biz seninle sineye hatýrdan duvar ördük
Ömre mal edip caný vuslat ve hazan gördük
Rehberi mana olan hükümsüzlük içinde
Bendimizi zorlayan kendimiz kadar hürdük
Ýliklerine kadar gönülde çoðaldýkça
Alfabede suskunluk âh‘ýn dilinde gürdük
Zirvesinde daðlarýn arandýðý bulutta
Ortalýðý kavurup deryayý yakan hardýk
Dudaktan çýkan sözde þad eden kara gözde
Yadeller sýlasýnda ahde vefayý sorduk
Hafýzamýzda devran dönüyorken özgürce
Sarsýlan ruhumuzla sýðýndýðýmýz gardýk
Aðrýyan baþýmýzda aðýrlýk sýnandýkça
Nefsimizin þehrinde karanlýklarda kördük
Sevenden sevilene renklerin ahengiyle
Hakk’ýn kalp duraðýnda bekleyiþlere yerdik
Sermayesi çift kanat bir güvercin sýrtýnda
Çölde yaðmur arayan susuzluk kadar vardýk
Mülkiyeti kendinden mülkün sultaný varken
Nasipten nemalanan elde avuçta kirdik
Mutluluk imar eden Hakk dostunun yanýnda
Sarhoþ gezen ayaða ziyâsý kadar yardýk
Ýncinmiþlik duygusu zarif veda edince
Özde hicran yarasý göze yaraþan ferdik
Cana seyri seferde bir ömürlük bostanda
Sadrýnda gül yangýný külü savrulan yârdýk
Deðer boþluk biçtikçe niyet kelam ölçtükçe
Estikçe bad-ý sabah gönün içine dardýk
Biz aslýnda ateþin uzayan gölgesine
Biraz sevda biraz haz biraz da hasret sardýk.
Nezahat YILDIZ KAYA