İncir Reçeli
Saçlarýma gül renginde takýlan
kýsa bir tül perdenin ardýndan yazmaya baþladým bu þiiri.
Yaz yaðmurlarý
ýslatmaya baþlayýnca
cam bir þiþeyi,
Karnýmýn içine
Kurutulmuþ orkideleri doldurdum..
"Güneþ, kývrýk sesiyle uyandýrdý beni.
-Günaydýn,
"Mor elbiseli kadýn"
Sonra, küçük bir deliðin aðzýnda duran ayak
sesleri de kesildi...
Yaban otlarý ve
Dudaðýmýn iki kenarýnda bir ýslýkla birlikte yerleþen gövdeme
Mor renginde imzalar atýldý..
Günüm dolunca
Kýrmýzýya olan inancým söylüyordu bunu.
Ýnce bir sýzýdan
Çizgiler çekmeliymiþim yüzüme..
Ellerimde uçuþan kelebeklerin,
ön kýsmýna porselen aðýrlýðýnda bir kederin resmini yaptým.
Bir kabak çiçeði taktým burnuma,
Dudaklarýma incir reçeli.
Hep merak içinde sordum
Aðzýnda diþi olmayan bir kadýn
Ne yiyordu da böyle iri gövdesinden yukarýya doðru
Ateþ toplarý zýplýyýrdu hayata..
Göbeðinde büyüyen
Bir boynuzla
Kaç yoksulu doyuyordu bir anne?
Ýrkilerek
Suya dokunan bir kaç rüzgar gördüm.
Kuþlarýn adý
Göç’tü
Hadi dedim
Yukarýya çek beni Tanrým!
Sonra aþaðýya doðru eðilmek istiyorum
Ritmik sayýlarla..
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.