İHKÜS FUARI(*)
Uyku,
içine daldýðým sinema kutusu.
Rüya,
kafatasýmdaki kurgu.
Hülya,
kaçýrýlmýþlardan bir olgu.
Hayal,
beynimdeki bir meyal.
Ben
"Karanlýk" denilen
yorgan altýnda,
gözlerim kapalý yada açýk
bu sinamada
kendimin tek seyircisiyim artk.
Uykuda muhteþem cüssesiyle
beni selamladý sevgiyle
Selimiye Kýþlasý,
taþ duvarlý Haydarpaþa Lisesi’nin dudak uçlarý
kulaklarýna deðdi;
Dalgakýraný, martýlarý. büfe ve iskelesi
ile tarihi Haydarpaþa Garý
-þimdinin tek ve yeni-
Ýstanbul Haydarpaþa Kültür ve Sanayi (ÝHKÜS) Fuarý
bilsen ne kadar sevindi.
Nazým yanýbaþýmda
kelime, hece, cümle ve mýsralarýyla
ayak-ayak;
"Memleketimden Ýnsan Manzaralarý" ný mýrýldanarak
çýkacak merdivenleri.
Merdivenler sýcak,
Merdivenler lastik, elastik, yaylý ve yumuþak.
Merdivenlerde heybe, sepet, torba, çanta ve çýkýn.
Merdivenler yorgun, üzgün, küskün ve býkkýn.
Merdivenler ana, kýz, er, yaþlý, çocuk dolu.
Merdivenler neþeli, dingin, mutlu.
Merdivenler umutlu.
Kabadayý kapýdan girdim içeri,
sevincinden tepindi büyük salon zemini,
kulaklarýmda hatýralarýn hýçkýrýklarýný duyýuyorum,
yerçekimsiz havayý soluyorum,
anýlara bulaný uçuyorum,
kayýyor resimler gözlerimin önünde
kare-kare.(**)
Kapý ardý;
Geniþ bir salon, yüksek bir tavan,
kalýn ve maðrur duvarlar.
Dal vermiþ tavanýn kamburuna
kol-kemer-asma boyunduruðuyla
vurmuþ sýrtýna
Osmanlý’yý çaðýrýyor
surlu-yuvar,
kenarlarýo dantel iþlemeli
çini bezeni devasa sütunlar.
Dibine çökmüþ biri,
diðeri satýyor simidi çay-terazi,
kanepeler yoýrgun, tahta döþemeler endamlý,
duvarlarda Kütahya-Çini.
Vitraylý pencereye gömülü
yuvar saat seyrediyor zamaný;
Gerçekmi, düþmü
yoksa rüyadayým ondanmý?
Arka Avluda;
Güneþi gölgelemiþ
kasketi uzun bir peron damý,
kestiriyor.
Tozlu-yosunlu camlý
yorgun saatin akrep ve yelkovaný
takýlý kalmýþ dünü gösteriyor.,
Yolunu mu þaþýrmýþ martý,
yoksa yanlýzlýktan güvercinlere eþlikmi ediyor?
Belkide oda bekliyor benim gibi;
Nar kýrmýzý þapkalý, ceketi Sümerbank-mavi,
hareket memuruynun üfleyeceði düdüðü,
göstereceði
yeþil gözlü
raketi.
Ýki Peron arasý;
Ray yerine sele-serpe duruyor
çiçeklerden bir halý,
yeþil sinmiþ burcu-burcu kokuyor.
Aðaçlarda bal kovaný,
kuþ, arý, karýnca, böcek, kelebek...
Neþeli insanlar öbek-öbek
paylaþýyor zamaný.
Peron ardý, arkada;
Haydarpaþa çayýrýnda
eski-atýl depo önü boþ alanda
vuruluyor; "Haydaaaaaaa!"
Donu pazu dolu
Edirne pehlivanlarý;
Yaðlý tulumlarý deri,
nasýrlý-yaðýz elleri
kayýyor kucaklaþýyor,
diz üstünde þaklýyor
davul-zurna sesleri.
Hangarlara giden yolda;
Küllahý yassý
Mehter Takýmý
iþlemeli gömleði,
uzun cüppesiyle
ve köz-tiz sesiyle;
"Ceddin Deden" Marþýný çalýyor;
"Neslin Baban" terranesiyle
zil vurup-tokmaklatarak,
iki ileri-bir geri,
arada bir yan dönüp durarak;
"Türk Milleti,
hep kahraman!"
diye arþýnlýyor yeri.
,,
Uyandým,
kendimi o günlerde sandým.;
Her yýl güzel yurdumun bir þehri
verecek bu fuara adýný,
kültür-gelenek-sanayi’si
ile zenginleþtirecek bu diyarý!
Her iki yýlda
Milli ve Yöresel
vede her dört yýlda Evrensel...
Hayal kurmak ne güzel!
Hey er doðaným!
sözü doðru er kalaným,
fuarsýz þehre yâr olaným,
al sana
güzel Ýstanbul’a
Haydarpaþa kültür ve Sanayi fuarým!
(*) HAYDARPAÞA GAR OTELÝ ÞÝÝRKAYELERÝ (1) den. ÝHKÜS adý; Ýstanbul Haydarpaþa Kültür ve Sanayi elimelerinin baþ harflerinden oluþmuþtur.
(**) Ýnternetten 3D görüntülü ve hareketli "Haydarpaþa Garý Výdeosu" nu mutlaka izleyiniz.
Sosyal Medyada Paylaşın:
Oğuz Can Hayali Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.