Gün yüzünü dönerken geceye
Dalgalar; mesnetsiz savruluþlarla vuruyordu iskeleye.
Parçalanmýþ duygularý,
Kýrýk hayalleri,
Ve hasretin koyu rengini
Çýlgýn arzularlarýna peþkeþ çekip
Topluyordu ak Köpüklerinde.
Hava; hüzün döküyordu.
Deniz; güneþi söndürmüþ içinde, neþe’yi yutuyordu.
Sahil; yenilmiþti hýrçýn rüzgâra.
Umutlar; yapýþmýþtý yosunlara.
Martýlar; çýðlýk çýðlýða yüreklerin feryadýný duyuruyordu
Anonslar; vurgun gibi deðdikçe tene
Kalabalýk; yalpalýyor
Dudaklar; vuslat yeminlerinin telaþesinde deðiyordu birbirine.
Zaman; bir vapur düdüðünün arkasýndan,
Ayrýlýkla nikâh kýyarken
Buseler; hasretin yanaðýnda eriyordu.
Meçhuldü gidenin de kalanýn da yarýnlarý
“Gidip dönmemek, gelip görmemek var “
Hatýralar, hasrete su serpmekten uzak
Zamanýn kollarýnda unutuluyordu.
Kirli giysilerinin içinde bir gemi ki; dalgalarýn oynaþý
Savuruyordu eteklerini yüküne inat.
Ne parçaladýðý yürekler umurundaydý,
Ne de onca gözyaþý
Uzaklaþýyordu iskeleden þahlana þahlana
Ýskele; birkaç oyalý mendil, birkaç ucu yanýk mektupla
Terk edildi yalnýzlýða.
Perihan Dirican