Ýlkyazdan kalma gülüþüne uyanýyorum her sabah
Evin bütün pencereleri sana açýlýyor,
Tülleri kýmýldatan bir serin rüzgâr gibi doluyorsun odalara.
Tirilce kokun yaðmýþ geceden begonviller üstüne
Su nazýndan biçili ah ferahfeza!
Bir bekleyiþ ki açýk mavi, durgun, telaþsýz.
Denizden mi esiyorsun böyle.
Bilsem, yalnýz ben duyuyorum bu ince yel þarkýlarý
Isýnmadan toprak yalnýz bana deðiyor soluðun.
Bilsem yalnýz bana yaðacaksýn
Ah ferahfeza bulutlardan saðýlý.
Dalkiraz bahar bahçe geçtiðin yollar
Ömür kalakalsa kýrkýn birinde kocamaz.
Omzundan dökülür gibi
Þu koyaklardan aþaðý köpüksü að sular
Sarýsahra yanan baðrýmda buz valsi ferahfeza.
Tenha bir ülkeydim çoðu ýrak,
Ne bir su kenarý ne söðüt gölgesi…
Yalýnduman katmerli bir gök bezginiydim.
Kum saatlerinin geri kaldýðý bu zaman içinde
Bir Yusuf kuyusu,
Bir Peygamber bulutu murat ettiydim.
Adýnla uyandýðým, sonra her sabah,
Tur dönen kýrlangýçlar muþtuladý mevsimin sana durduðunu.
Dokunduðun saksýlardan anladým geldiðini köklenmiþ, çiçeklenmiþ.
Mesihi nefes buðusu ah ferahfeza…
Ýz sürdüm sana vardým, güvercin kurnalarýndan
Yüzünü baðýþlamýþsýn sarnýçlara dupduru .
Ah ferahfeza götürsem yanýmda ne olurdu
O berrak yüzünden bir sebillik su.
OLCAY GÖKÇE (AMASYA AÐUSTOS 2019)