MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

TİRAT (Gökyüzünden Yeryüzüne)
ünal beşkese

TİRAT (Gökyüzünden Yeryüzüne)




Biz
Erzurumun, Atlýkonak köyünden üç arkadaþýz, üç kardeþiz.
Ben, Salih oðlu Mehmet onbaþý,
Sað yanýmdaki Hatice Ninenin torunu Cemil;
Kara kaþlý, kara gözlü, kara yiðidim Cemil.
Köy kýzlarýnýn bir tanecik Cemosu
Ve sol yanýmdaki de Hýzýrgillerin koç Yusuf,
Boynunda pehlivan muskasý
Koynunda sakladýðý uður,
Lohusa yataðýna emanet ettiði hatununun al yazmasý.
Pala býyýklý yiðit, koca pehlivan
Civan mý civan...

Erzurum nere, Çanakkale nere? ...
Buldukça bir yaylýya oturduk,
Bulmadýðýmýzda, yürüdük ha bire,
Arada kara trene de bindik,
Katýldýk orduya, Devlet-i Osmâninin âsakirinden olduk,
Kaynaþtýk üç günde, ne civanmert arkadaþlar bulduk.
Birer süngü verdiler elimize,
Çavuþlarýmýz vardý nice gazâlar görmüþ.
Süngüyle savaþmayý öðrettiler bize.
O süngüler, öylesine mutlu etti ki bizi,
Ana yadigârý çaputlarýmýzla
Ve de sevgimizle parlattýk süngülerimizi.
Çeyrek tayýnla da olsa,
Kutsal bellemiþtik ezelden,
Sevdik askerliðimizi...

Sonra, sýramýz geldi çabucak,
Düþman çýkmýþ karaya geliyor dediler.
Helalleþtik, çektik besmelemizi, vardýk cepheye
Vardýk ki ne varýþ,
Yer ateþ, gök duman
Aman Allahým, aman...
Düþman geliyor üstümüze top tüfek, mermi,
Köpek sürüsü gibi kâfir,
Bire on, belki otuz, belki elli.
Siperde dursak geçecek üzerimizden
Girecek vatanýmýn içlerine, besbelli.
Süngü taak! dedi Osman Çavuþum,
Ýþte o an, peygamberimi yanýbaþýmda bulmuþum,
Kim tutar ki bizi artýk,
Fýrladýk siperden, yallah!
Ýnledi sema; Allah, Allah!

Bereket koftu kâfirin yüreði, deþmesi kolaydý,
Görmeyen bilemez, bu ne muhteþem olaydý.
Ben tam sekizini hakladým evelAllah,
Dört de mermi almýþým bu arada,
Hamd olsun, nasip etti Yüce Rabbim, bana þehadeti,
Þükürle ve huzurla zikrettim Kelime-i þahadeti.

Ben, Salih oðlu Memet onbaþý,
Sað yanýmda yakýþýklý Cemo, solumda Koç Yusuf,
Þehit çýktýk bu savaþtan,
Þehit düþülmez, çýkýlýr þehitliðe,
Zira þehitlik yüce bir mertebedir.
Biz bu savaþtaki
Ýki yüz elli bin þehidimizden birileriyiz,
Aslýnda birbirimize benzer hikâyemiz.

Yusufun, üç aylýkken yetim kaldý oðlu,
Beþik, meþik bilemedi hiç,
Yaylada, Karabaþa emanet,
Aðaç gölgelerinde uyurdu.
Okutamadý anacýðý onu,
Marabalýk yaparak, ancak karnýný doyurdu.
Cemonun yavuklusunu ise,
Cemodan sonra bir hâl aldý,
Hep öyle dertli, hep mahzun kaldý.
Beni de.....boþ ver,
Hep birbirimize benzer demiþtik, hikâyelerimiz,
Çoktan helal ettik canýmýzý anamýzýn ak sütü gibi,
Þikayetçi filan deðiliz
Fakat, buraya
Hikâyemizi anlatmaya gelmedik biz.

Yýllar yýlý, bulutlarýn üstünden
Atalardan miras diye, aziz bildiðimiz
Vatanýmýzý izleriz.
Ve parlak nutuklar atamasak da
Onu herkesten fazla severiz
Zira, biz buradayýz ama
Vatanýn topraðý, taþý olmuþ,
Kanýmýz, etimiz, kemiðimiz.

Önceleri, hep gururla izlerdik memleketimizi
Fakat son 50-60 yýl
Hem þaþýrttý, hem de çok üzdü bizi.
Þimdi dinleyin söyleyeceklerimizi;

Bir darbe meraký almýþ paþalarýmýzý,
Baþbakaný asmýþlar, ama
Yað, bal ile besliyoruz Ýmralýda can düþmanýmýzý,
Þaþýrdýk...

Bize askerliði, vatan borcu diye belletmiþlerdi;
Ordu evlerinde, subay hanýmlarýna hýzmet ederek
Vatan borcu ödenir mi
Ve buna askerlik denir mi?
Buna da þaþýrdýk...

Baþýna çuval geçirdiler askerimizin,
Biz burada çok utandýk, ufaldýk, büzüldük,
Fakat birileri, patron bellemiþ birilerini,
Dokunmamýþ olmalý onurlarýna,ses etmediler,
Buna da, çok üzüldük...

Zaten, bu 50 - 60 yýldýr gelip gidenler
Biri hariç
Sadece nutuk atarken aslan kesildiler.
Aslýnda,
Bir tilki kadar bile kurnaz deðildiler,
Tarla faresi gibi yem gözlediler.

Biz, en çok o tahta sýralý Meclisimizi sevmiþtik,
Sarýklýsý, sakallýsý vardý Gazinin etrafýnda,
Ceketleri bile yamalýydý ama içindekiler,
Oraya, el etek öperek gelmemiþtiler,
Hepsi, bu milletin gerçek vekilleriydiler.
Sonralarý, ceylan derisi koltuklarda oturanlar,
Rehavet içinde bazen uyuklayanlar
Ve hadi dendiðinde uyanýp parmak kaldýranlar
Bir kanun çýkarmýþlar;
Duyunca, hem þaþýrdýk, hem üzüldük
Sanki yeniden öldük;
Yabancýlara toprak satacakmýþýz...
Hey gidi Osmanlý, hey gidi Mustafa Kemal
Duyun,
Ne günlere kalmýþýz...

Aðalar, efendiler,
Yapmayýnýz, etmeyiniz,
Üç kuruþa satýn diye mi
O topraklar için canýmýzý verdik biz?
Belki satacaðýnýz toprakta yatmakta
Sizin de atanýz, dedeniz...

Ben, Salih oðlu Mehmet onbaþý,
Bir yanýmda Hatice ninenin torunu Cemil,
Bir yanýmda Koç Yusuf,
Canýmýzý, kanýmýzý
Bu mübarek vatana bin kez helal etmiþiz,
Ama, bir tek toprak tanesi kadar hakkýmýz varsa
Bilin ki, size helâl etmeyiz...

Ünal Beþkese (2012)

NOT: Bu þiir, ’Yabancýlara Toprak Satýþý Yasasý’ üzerine yazýldýðýnda, ’Barýþ Süreci’ denen oyun, henüz sahneye konmamýþtý. Yani, satýþlar, perakende idi...
Son günlerde, 250.000 dolara bu topraklarda bir ev akana vatandaþlýk hakký verÝlmesi gündeme gelince, yaram depreþti.
Bu topraklara sokmamak için yüz bimlerce þehit verdiðimiz kiþilere,biraz dolar ver,
beðendiðin yer senin olsun der gib...
Yazýklar olsun... Ü.B



























Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.