zaman,
takvim arasý yaprak gibi çiðniyor v’akti
diþlerinin arasýnda birkaç aný
ya cumartesiden kalma
ya da salý’
üzerine aðustos giymiþ mart güneþi
gözlük takýp kur yapýyor
sahildeki eylüle
eylül de eylül ha
sarýþýn
sereserpe..
baharýn umurunda deðil
dalýnda açan çiçekle müjdelenir gribe
eylül tribine
tozuþan polene
çok yaþa aþkým
dikkat et kendine..
þiire gelince,
kalbine zimmetli her kelim’e merhem olsun diye
gözlerindeki ablukadan ziyade
afiyet olur takvime
kimi zýmnen
kimi sehven
kimi bilmem ne bela
babýnda,
çýkarken ayyuka
ellerinden gelecek rüþvete karþý duyduðu ihtiras
ve biraz da ,
kýrmýzýya has zaafýna zarf
yýrtmacýný açýyor
sessiz harfleriyle
biliyorum d’okunacak þiir
demlenecek gün
batacak yine
sokaðýnda akþam
dirseklerin üstünde yas’lý yüzün
bir yudum sen çekeceksin kahvenden
bir yudum,
yüzüne dalan hüzün
sonra gece olacak, tam vaktinde
rüyaya açýk gidecek gözlerin
uyku yutmadan önce
süt ve þarap arasýnda bir ömür
mor üzüm baðýna turuncu üþüþür
kirpiðin tan vaktinde
salýya dolanan
çarþambalar büyütür
modemin kapanýr, gece sonunda
uykuya daldýðýn deryanýn
ay sekmesinde’
yýldýz sektirir sin
yastýðýn sol yanýnda..