O zamanlar Çayýrda ebegümeci toplardý insanlar, Gelincikler, papatyalar... Ve kýyýdan karides toplardýk ellerimizle. Marina falan yoktu, fakat Mendireðin içinde boy boy tekneler dururdu; Haþim Bey’in ‘Rüya’sý, Ýpar’larýn kotrasý Ve sarýlý, yeþilli tramvaylarý vardý Fenerbahçe’nin O güzelim günlerin nostaljik ‘posta’sý...
Sadece yedi tane köþk vardý Fenerbahçe’de; Kocaman bahçelerinde Rengârenk aristokrat çiçekler, Heykeller, kameryalar... Kimi kule’li, kimi ahþap, kimi mermer Ve kaldýrým kenarlarýnda Sarý papatyalar biterdi yer yer..
Gözlerimde nem, burnumda sýzý oluyor þimdi, Çocukluðumun o güzel günleri; 40’lý yýllarýn Fenerbahçe’si...
Sonra 50’li, 60’lý yýllar; Talebe bütçesiyle hovardalýk hevesinde Gençliðimin mâsum günleri; Yine Fenerbahçe, El ele, yanak yanaða aðaç dipleri, Plâjda saf çapkýnlýklar, Sonra, kaçak girdiðimiz ‘kamp’ günleri Ve mehtaplý, yakamozlu yaz geceleri; Sevgiliyle sandal sefalarý, Sessiz bakýþlarda sevda bilmeceleri...
Kalamýþ’ta denize girer, Mendirek’ten midye toplardýk Ve Kurbaðlý’dan sandal tutardýk Saati ikibuçuk liraya... Hey gidi ‘ikibuçuk lira’ Ve hey gidi Kurbaðlý Dere Onlar da yok artýk...
Derken, 70’li, 80’li yýllar geldi; Baþýmda saçlar azalýyordu hýzla Ve Fenerbahçe’de güzellikler... O câným köþkler, gece klübü oldu, restoran oldu, Münir Nurettin’in Kalamýþ’ýna Arabesk sesler Ve o masmavi koya Lâðým kokusu doldu...
Ben, yine de, yorgun hafta sonlarýmda Kendimi kollarýna atardým Fenerbahçe’min, Bir sigara yakar, Geçmiþ güzellikleri içerdim duman duman. Göðün mavisine sýðýnýrdý anýlarým. Birkaç âþina aðaç Ve hep ayný kayalar, Yalnýz onlardý, yalnýz onlar Benim Fenerbahçe’mden geri kalanlar... Bu, bir çaresiz kaybediþti, bilirdim, Yine de, kalanla yetinirdim.
Þimdi, 90’lý yýllarýn sonlarý; Ömrümün kýþ mevsimi; Emeklilik, yaþlýlýk, Tükeniþin kaçýnýlmaz kaygýsý Ve yine yanýbaþýmda Fenerbahçe, Gençlik günlerimin anýsý...
Batýlý bilinciyle bir güzel insan, (*) - Ki, ona minnet, ona þükran- Gerçek bir Ýstanbul’lu zevkiyle Yeniden güldürüp çehresini Kurtarmýþtý yýllarýn bitkin Fenerbahçe’sini
Ve ciðerlerimin Kýrk yýllýk duman birikintilerine isyan ettiði Ve insaný insan yapan Tüm zevklerin bir bir bittiði Bu puslu günlerimde, Bir vefa borcudur, biliyorum; Yorgun adýmlarýmla Sana geliyorum Ýçim daraldýkça, aklýma estikçe, Selâm sana eski dost, Selâm Fenerbahçe...