önce düþlerimi gönderdim,
unutma
gözlerin uykuya geçerken hayalim de gelecek sana
eðilecek önünde emrine verilmiþ bir yürek,
çekinme
ben trenden inene dek istediðini yap onunla;
meselâ
sahilde demli bir çayla baþlayabilirsiniz oynaþmaya
sonra
boðazda bir þiþe þarabý gülerek bölüþürsünüz
fýrsatýný bulursanýz öpüþürsünüz de,
isterseniz kadehten çýkan yüzükleri de takýn,
sevgi deðil mi göz görümlüðü!
hemen çakýn nikâhý
seviþsin bakýþlarýnýz ay ýþýðýnda
kalbinizin yataðýndan hiç çýkmayýn,
eðer cezasýný ödersen
bir de sigara yakýn ardýndan.
yaðmur ister misin,
þöyle ince tarafýndan
tatlý bir çisenti?
hem ayný þemsiyenin altýnda kalp kalbe gezerken
sana olan sevdamý dinlersin hayalimden
hem de daha çok seversin beni.
sen içinden söylerken þarkýmýzý
nakaratýný birlikte mýrýldanýrsýnýz
güzelleþir bestesi.
durmayýn,
kaldýrýmlarý bitmez Ýstanbul’un
ayný adýmlarla yürüyün
görene dek vitrindeki gelinliði.
düþ senin deðil mi!
istediðini yap güneþ gelene kadar,
dilersen giyin yaðmurlu elbiseni
Afrodit’in doðum þölenine gidin
katýlýn tanrýlar tayfasýna
yýldýzlarla birlikte için þarabýnýzý;
ama aldýrmayýn ihtirasýn gülmesine
ihanetli þehvetin aþký yalancýdýr
çýrak bile olamaz bize Eros.
bak!
nasýl da girecek Penia sarhoþ Poros’un koynuna;
sinsice sokulacak bedeni
þimþeklerle sarýlacak
ateþten bir nehir olacak boynu
sakýn kanmayýn zevkin sahte seviþmesine,
iþte
Eros bunun çocuðu.
düþ senin,
istediðini iste düþünden;
dilersen
denizden bir þatonun dalgalarýnda yapýn tangonuzu;
ya da memleket oyunu oynayýn karþýlýklý,
korkma
kýskanmam seni hayalimden;
sen giyin sabýr hýrkasýný meleðim,
asýl ben gelince baþlayacak
kalbimizdeki þölen.