Dedem, sedirin ot minderine yaslayýp arkasýný, Tabakasýndan bir tutam tütün alýr, Ýtinayla ve keyifle sararken ’cýgara’sýný; Ninem, baðdaþ kurup yer minderine, Sürerdi ’ikilik’ bakýr cezveyi Mangala, külün kývýlcýmlý yerine. Külde piþen kahvenin Köpüðü daha bir koyu olurdu. Kestaneler çýtýrdarken sobanýn üstünde, Bir de ’Radyo Tiyatrosu’ denk gelirse-kýsmete- Mutluluk, aile boyu olurdu...
Dýþarýda ister tipi olsun, ister fýrtýna; Parmaðýmla yazýlar yazdýðým buðulu camlar izin vermezdi; Huzuru bozacak hiçbir þey Ýçeri girmezdi.