Ayakkabý, ayakkabý dýþarý demektir, park demektir, hoplamak, zýplamak, koþmak, ip atlamak, topla oynamak, al beni istediðin yere götür demektir ayakkabý hayatý sevmek, özgürlüðü giymektir . Çocuk... güneþ ýsýnýr gülünce okyanusta yolunu kaybetmiþ bir gemiye kutup yýldýzýdýr, bir çift yeni ayakkabýyla mutlu olunca
Taþ, sabýr timsali... kýrýlsa da, yontulsa da, bir kerecik dahi ah! demez, hayraným direniþlerine durgun bir göl suskunluðuyla bekleyiþlerine, aðýr abi duruþlu görmüþ geçirmiþlerine . heykeltraþlar gibi... taþlarýn da kalbi vardýr
Aðaç, yeryüzünün saçlarý rengarenk tadý, ayvasý narý çiçeði ilk, yapraðý son baharý yeþili abý hayat, kuþlara yuva dallarý güneþi limon, gözleri zeytin aðaçlarý . aðaçlarýn da kalbi vardýr...; bir yeþili terkedince, bir de resim defterine çizince ah! çeker
Kalp, çýngýraklý yýlan yuvasý da olabilir, mücevher kutusu da ayak basýlmamýþ kar da olabilir beton duvar da biraz serçe biraz kartal, biraz gurbet biraz sýla biraz rüzgar biraz da dalga . herkesin bir kalbi vardýr...; kimi zengin, kimi fakir kimi içindeki köz yandýkça ah! çeker kimi sevgiyle yýkandýkça oh! çeker
Göl, herkesin içinde bir göl vardýr...; doðuþta cennetteki ýrmaklar kadar durudur büyüdükçe kirlenir, yitirir kendi yaðmurunu...her nefeste biraz daha kurur tükenince suyu, mavi solar, balýklar ölür, þelale durur . bir de yanardað vardýr...; viran susmaklar saklýdýr -ah bir kusabilsek- ... herkesin içinde bir ateþ üþür akþam olup güneþ eteðini toplamadan... -ah bir ýsýtabilsek- .. . 1989