hani bir ara ýlýk ýlýk esmiþtin de duygularýma,içimdeki toz kalkmýþtý ya...
pazar sabahý gibiyim
iþi gücü olmayan
nazlý bir belki
yan cebimin duygularý
çay kaþýðý sevinciyim,
simit kýrýntýsýnda
dünümün aðzý kulaklarýnda
Þam’ da kayýsý rafadan yumurtam
serpimlik çay suyunu sevdi içim demin
ince belli bir bardaðý da
biraz önce de güldüm hatta
içi köçek mi köçek hoþluðumun
kaþýmý, gözümü oynatýyorum
dört parmaðýmda çalpara
yandan yandan esiyor,
dýþarýda kýrýk hava
dilimde mecaz bir telifsiz kelime,
iki elim belimde
sekip duruyorum aþka gelip,
küçümen çocuk sevinçlerimle
sesini iyice açýp içimin,
teke zortlatýyorum karþýlýklý denizle
dünümü siper edip,
yazdan kalma güneþe
pembe giyeceðim diyor at gözlüðüm
yüksek müsaadenizle
sol iç cebimde iyi hal kaðýdým
sevdam da tedavülde
kaçmamýþ trenleri seyrediyorum,
salýncak vapurun güvertesinde
duygularým nar suyu,
çekirdeði bin tane
nabzým düm teka düm tek
nereye koyacaðýmý bilmediðim,
ellerim dizlerimde
hadi yine es su yeþilim,
ben hep böyle oluyorum estiðinde...
suadiyearalýkikibinonyedi
Demir Mutlugil