(Eskiden evlerimizde kömür sobasýnýn üzerinde tepsi içinde ekmek kadayýfý piþirilirdi. Ve, piþmek üzereyken, aðdalý olsun diye, üzerine biraz da tozþeker serpip, hafif ateþte bir süre demlerlerdi....) ..................................
Ben, sevdâlarýn hep aðdalý olanýný sevdim; Kanýmdaki þekeri yükseltse bile Damaðýmda tadý daha güçlü kalsýn diye...
Benim sevdâm, sevdiðimin sevdâsý olduðu kadar benimdir, Ve yüreðim, benim olduðu kadar, sevdiðimindir. Bir ilkbahar sabahýnda, gelin gibi giyinmiþ bir kiraz aðacýnda da, Bir güz rüzgârýnda savrulan bakýr renkli yapraklarda da sevdiðimi bulurum.. Ben, sevdim mi, hep sevdiðimle ve sevgisiyle dolu olurum. Benim yorgun baþým, yalnýz sevdiðimin omzunda dinlenir, Ve bence en güzel þarkýlar, sevgilinin sesinden dinlenir.
Mutluluðu dolu dolu yaþarým da her sevdâda, Yine de biraz hüzün olsun isterim içinde, tat katsýn diye; Bir deniz kýyýsýnda oturur, bir sigara yakarým Ve denizin engin mavisinde deðil, yosun tutmuþ kayalarda ararým hüznü, Akþamýn renkleri vurunca, o kayalarda sevdiðimi görürüm, gözlerim nemlenir; Benim sevdâlarým Hüznün kýsýk ateþinde demlenir...
Ünal Beþkese
Sosyal Medyada Paylaşın:
ünal beşkese Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.