Susarak konuþanlarý anlamaya çalýþýrken yitti ömrüm. Solgun bir gül yapraðý gibi savruldu dünüm. Anla ki yorgun gönlüm…
Yine de…
Dillendirmesen de…
Kavrayabilirim, bana konuþmak istediðin gizli dilin, sýrlý öðretisini… Kalbinin sesini iþitebilirim kilometrelerce uzaklardan. Apansýz bitmesine raðmen, en mühim detaylarý atlamadan, bana býraktýklarýn deðerliydi. Saatlerce dinledim… Sonra tekrar dinledim; Varlýðýný duyumsadým. Soluk aldým. Yaþadým seni…
Bu koskoca dünyanýn sessiz kalan kýsmýnda sensiz kalmak da varmýþ… Sessizliðin o tiz çýðlýklarý zihnimde yankýlanýrken, iliklerimde ve her zerremde hissediyorum sensizliði…
Gece yelinin getirdiði kokuda önce elini, sonra tenini buldum. Ne olur kendini getir bana ki kendime geleyim… Anladým ki ruhummuþ sesin ve nefesin…
Ne olur!
Bunca SENSÝZ bir dünyada, SESSÝZ býrakma beni…
Antakya, 22 Eylül 2017 Ali ASAFOÐULLARI . . . Bu koskoca dünyanýn sessiz kalan kýsmýnda sensiz kalmak da varmýþ… . . . .
Sosyal Medyada Paylaşın:
Ali Asaf Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.