yatacak yerim vardý,
sabahlanýrken anýlar
misketlerini yutturmuþ çocukluðum
kýt kanaat gençliðim
kýramadýðým kafes
alnýmýn çatý,çerçeveli diplomalarým
ve tekaüt maaþým
balmumu bir tramvay arýyorduk,
imdat kolunu çekecek
iki otobüs kaçýrdýk o ara yalnýzlýðýmýzla
bir kaç vapur
þehir tuhaftý...can kuru
lodosu kürüyordu deniz,
þehrin eski halinde
sulu boya yaðmur da vardý
içimiz üþüyordu kadýnlý,erkekli
nefes aralýklarýnda
bir nahoþ
nafile bir hoþ
bir laf, bir güzaf
bir de küfrün yedi sülalesi
havasý uzun bir türkü söylüyorduk
rüzgarlara basýp peynir gemisinde
þehir hüzzamdý,çýðýr çýkýk...
iki deniz mili uçmuþ ,
iskele kuþlarýyla
kýyýya sis indiriyorduk,
unutulmuþ duygular sokaðýnda
yorgundu,
sýmsýký sakladýðýmýz içimiz
çýkmamýþ canýmýz vardý
kabýndan taþamayan su
iki dilim hüzün kesti istanbul
usulca býraktý kýyýmýza
býçak kördü
ben gördüm
þehir yapayalnýzdý,içim ürkek...
ilahi diye söylendi,
beþ vakitlik tövbe
geliþi vakitsiz yeþil kadýna
uçlarý kýrýlgan belkisizliðiyle
geçmiþini soyundu çýplaksýzlýðým
yeþerecek bir hikayeye,
sýðýndý þaþkýn boþluðum
içi bir loþtu derviþin zikrinin
fikri bir hoþtu
güzeldi,
gözümde yüzünü unutan kadýn
kutsaldý günah
kapý aralýðýndan bakýndý acabalarým
dünyam güzeldi
dünyam yüz görümlüðü
þehir þiirdi Tanrým, aramýzda kalsýn...
suadiyeikibinonyeditemmuz
Demir Mutlugil