O hiç uyumadý. O hep yürüdü. Ve tutu çocuðun üþüyen ellerini. Avuçlarýnýn arasýna aldý, ýsýttý sýcak nefesiyle…
Çocuk askerin omuzundaki yýldýzlara baktý . Asker de çocuðun gözlerine. O anda, yüreðindeki iman güneþinden bir kývýlcým çaktý, karalýðýn karnýna; yýldýzlarý kýskandýrýrcasýna…
Taptaze bahar kokan, alnýndan öptü çocuðun, gül rengi titreyen dudaklarýyla…
O hýzla asker, üzerinde gün batmayan daðlara koþtu.